Görünmez olmak dünyanın en sihirli olayıdır. Bir varsın bir yoksun… Bir ordasın bir burada…
Görünmez olduğunda, sihirli dokunuşlar yapabilirsin sevdiklerinin hayatına. Tıpkı üç kız kardeşin sirk hayvanlarını kaçırıp kurtardıkları gibi…Eda, Ada ve Ela; aynı gün ve aynı saatte dünyaya gelen üçüz kız kardeşlerdir. Çok güzel bir bahar sabahında, yemyeşil çimleri olan bahçeli ve şirin evlerinde, köpekleri Paşa’nın meraklı ve heyecanlı bakışları eşliğinde ‘’Merhaba’’ dediler sihirli hayatlarına! Doğdukları anda birbirleriyle konuşmaya başladılar. Fakat sadece üçünün konuşabildiği ve anlayabildiği bir dilde…Mutlu, eğlenceli ve huzurlu bebeklerdi. Birbirlerinin en iyi arkadaşıydılar ve her şeyi birlikte yapmaktan hoşlanıyorlardı. Yıllar sonra bu birlikteliğin, sihirli güçlerini ortaya çıkarmaları için de gerekli olduğunu anlamışlardı. Yıllar hızlıca geçti, üçüz kardeşler büyümüşlerdi ve ilkokula başlayacaklardı. Çok heyecanlıydılar. Her sabah erkenden uyanıp okula gitmek için hazırlanıyorlardı. Gün boyu yeni bilgiler öğreniyor, yeni arkadaşlar ediniyor ve okul hayatına alışıyorlardı. Bir gün; öğretmenleri onlara, okul gezisi ile şehre gelen sirke gideceklerini duyurdu. Kızlar bu habere çok sevindiler ve gezi tarihine kadar birbirlerine hayallerindeki sirki anlatıp durdular. Nihayet o gün geldi! Tüm çocuklar okuldan araçlara bindirilerek sirke götürüldüler. Herkes yerlerine oturdu ve gösteriyi merakla izlemeye başladılar. Eda, Ada ve Ela gösteri için sırasını bekleyen hayvanları dikkatle izliyorlardı. Maymun Garip, fil Sultan, aslan Kral, papağan Şakir, köpek kardeşler Benekli ve Süslü… Hepsi çok akıllı ve çok şirinlerdi fakat gözlerinden hüzün okunuyordu. Kızlar bu hüzünlü bakışlara daldılar, gösterinin coşkusu ile ilgilenmiyorlardı. Arkadaşları, hayretle ve sevinç çığlıklarıyla gösteriyi izlerken, onlar sirk hayvanlarını buradan nasıl kurtaracaklarını düşünüyorlardı. Üç kız kardeş, o kargaşada hızlıca plan yaptılar; hayvanları kendi yaşam alanlarına götüreceklerdi. Sahip oldukları sihirli gücü kullanma zamanı gelmişti. Fakat kızlar bu gücü ilk kez kullanacaklardı. Bu nedenle; hem korkuyor hem de sonuçlarını merak ediyorlardı. Elele tutuştular, birbirlerinin gözlerine bakıp bir anda ortadan kayboldular. Artık görünmez olmuşlardı ve kimse onların görünmez olduğunu fark etmemişti. Arkadaşlarının önlerinden geçtiler, onlara el salladılar fakat kimse onları görmüyordu. Sihirlerinin gerçekleştiğinden emin olmuşlardı. Şimdi sıra sirk hayvanlarını kurtarmaya gelmişti. Emin ve kararlı adımlarla sahneye yürüdüler, sirk hayvanlarının sıralarını bekledikleri alana ulaştılar. Hepsini yakından gördüler. Maymun Garip, kızların varlığını hissetti ve çığlık atmaya başladı. Onları, bu işkenceli hayattan kurtaracaklarını anlamıştı ve sevinçten taklalar atıyordu. Papağan Şakir şarkı söylüyor, köpekler ise arka ayaklarının üzerinde dans ediyorlardı. Adeta en güzel gösterilerini kızlar için sergiliyor ve onlara bu şekilde teşekkür ediyorlardı. Kızlar da; bu durumdan memnundular. Sirk hayvanlarına, onları mutlu olacakları bir yere götüreceklerini söylediler. Bu sırada gösterisi biten aslan Kral, sahne arkasında bekleyen arkadaşlarının yanına geldi. Farklı bir şeyler olduğunu anlayan Kral; kızların planını dinledi ve hemen bu kaçış planına dahil oldu. Çok az zamanları vardı ve hızlı olmalıydılar. Seyirciler yeni gösteriyi coşkuyla beklerken perde arkasından alkış sesleri yükseliyordu. Eda, Ada ve Ela sirk hayvanlarının etrafında el ele tutuştular ve onları da görünmez yapıp bir anda yok oldular. Sirk görevlileri bu duruma şaşırıp kaldılar. Kocaman fil ve aslanı bile kimse görmemişti!
Seyircilerin meraklı bakışları eşliğinde tüm sirki aradılar fakat tüm hayvanlar gitmişti. Çok garipti. Öğretmenler şaşkınlıklarını bastırıp, soğuk kanlı davranmaya çalışarak, öğrencilerini araçlara yönlendirdiler. Üç kız kardeş bu sırada kaçırıp kurtardıkları sirk hayvanlarını yemyeşil bir ormana, oradaki arkadaşlarının yanına götürmüşlerdi. Ormanın hayvan halkı, yeni misafirlerini sevinçle karşıladılar. Kızlar başarmışlardı ve çok mutluydular. Fakat artık yoklukları fark edilmeden geri dönmeliydiler. Hayvan arkadaşlarına, tekrar gelecekleri sözünü vererek ormandan ayrıldılar. Sirke vardıklarında arkadaşları araçlara biniyordu, sirk çalışanları ise hala kayıp hayvanları aramakla meşguldüler. Kızlar, binecekleri aracın arkasında, tekrar görünür oldular ve sanki hep ordaymış gibi arkadaşlarının arasına karıştılar. Tüm çocuklar, hayvanların nasıl kaybolduklarını anlatıyordu. Kızlar da bu ilginç olaya şaşırdıklarını söylediler. Fakat gerçeği sadece onlar biliyorlardı…