Meslekler genellikle belirli bir cinsiyetle ilişkilendirilir. Bunun nedeni toplumumuzda var olan sosyal ve kültürel normaldir. Örneğin, inşaat sektöründeki işler genellikle hizmet sektöründekilere göre daha erkeksi olarak algılanmaktadır. Erkeklerin belirli mesleklerde ve kadınların diğerlerinde daha iyi olduğu fikri, bilim tarafından çürütülmüş olsa da bugün hala mevcuttur.
Geçmişte, kadınların işgücünün bir parçası olmasına izin verilmedi. Hatta okula gitmelerine bile izin verilmedi. Zaman geçtikçe ve kadınlar daha eğitimli hale geldikçe, işgücünde farklı meslekler üstlenmeye başladılar. Geleneksel olarak erkeklerin egemen olduğu ancak artık her iki cinsiyetin de devraldığı birçok meslek var. Bu mesleklere örnek olarak doktorluk, avukatlık ve pilotluk verilebilir. Geleneksel olarak kadınlara yönelik olan ancak artık erkekler tarafından devralınan meslekler arasında uçuş görevlileri ve hemşireler de yer alıyor.
Mesleklerin cinsiyet dağılımı, çoğu işin erkek egemen olduğu geçmişten bu yana önemli ölçüde değişti. Bugün sağlık ve eğitim gibi belirli sektörlerde kadın ve erkek işlerinin eşit dağılımı var. Kadınlar bazı mesleklere, erkekler ise diğerlerine hakim oluyor. Kadınlar eğitim, sağlık ve öğretmenlik alanlarındaki mesleklere hükmediyor. Erkekler ise inşaat, imalat ve bilgisayar programcılığındaki işlerin %90’ından fazlasını elinde tutuyor.
Hemşirelerin, öğretmenlerin ve bakım çalışanlarının işleri, ağırlıklı olarak kadın oldukları için genellikle hafife alınır ancak öte yandan bilgisayar programcıları, mühendisler ve marangozlar tarafından yapılan işler de ağırlıklı olarak erkek oldukları için hafife alınır. Aslında Mesleğin cinsiyeti olmamalı fakat günümüz şartlarında pek de olası görünmüyor.