Çikolata yemek bizi neden mutlu eder? Tadını beğendiğimiz için midir, yoksa içindeki kimyasallardan dolayı mıdır? Peki tadını sevmemize ne sebep olur? Ya da içindeki bu kimyasallar tehlikeli midir? Bütün bu sorularıın cevabı aslında çok basittir. Ve ben şimdi size bunları bu basitliğiyle beraber anlatacağım.
Çikolatanın içerisinde bulunan kakaoda endorfin denilen hormonların salgılanmasını tetikleyen kimyasallar bulunur. Endorfinler acı ve stres sinyallerinin iletilmesini engeller, bunun sonucunda bunlar hissedilemez. Kakaoda aynı zamanda tryptofan, tryosin, tryptamin ve l-theanin bulunur. Bu kimyasalların her birinin özel bir görevi vardır.
Tryptofan, serotonin hormonunun amino asididir. Tryptofanın amino asidi ise tryptamindir. Seratonin ise duygularımızı dengeleyen hormondur. Eskikliği sonucunda duygu dalgalanmaları, depresyon, ve anksiyete gözlemlenebilir. Tryptofan doğal olarak peynir, tavuk, süt ve balkabağı çekirdeğinde bol bulunur. Eğer dışardan alınılması durumu varsa, 5-HTP (5-hidroksitryptofan) formunda alınması en doğrsudur çünkü 5-HTP, tryptofan amino asidinin aktifleştirilmiş halidir.
Phenyltheamin aslında phenylalanin amino asidinin sentezinde kullanılan başka bir amino asittir, kendisi doğrudan bir hormon sentezine katılmaz. Phenylalanin ise dopamin sentezinde kullanılır. Dopamin hormonu motivasyon sağlar ve ödüllendirilme hissiyatını yaşatır. Eksikliğinde ise depresyon ve Parkinsons görülebilir. Dopamin aynı zamanda vücutta bulunan önemli nörotransmitterlerden biridir, bundan dolayı eksikliği durumunda hücreler arası iletişim bozulur, ve sonucunda titremelerle gözlemlenen Parkinsons hastalığı başlar. Doğal olarak süt, yumurta ve et gibi hayvan ürünlerinden alınabilir.
L-theanin kortizol üretimini yavaşlatır. Bunun sebebi; l-theaninin, kortizol üretiminde kullanılan glutamat taşıyıcı enzimlerin inhibitörü olması ve bunun sonucunda bu enzimlerin görevlerini yerine getirememesidir. Glutamat kortizol üretiminde kullanılmasıyla beraber aynı zamanda vücudumuzdaki en önemli nörotransmitterdir. Fakat fazlalığı durumunda anksiyete ve manya (mania) görülebilir, çünkü beynin hızlı çalışmasını sağlar. L-theanin, doğal olarak çaylarda ve mantarlarda bulunmaktadır. Dışardan takviye olarak l-theanin formunda alınabilir, çünkü bu aktif formudur.
Bu yüzden çikolatanın bizi mutlu edeceği tartışılamaz, bir kesinliktir. Bu aynı zamanda insanlık tarihi boyunca da kaydedilmiştir.
Çikolata ilk olarak Olmekler tarafından icat edilmiştir. Olmekler, Latin Amerika’nın en eski toplumlarındandır. Kakao oranı yüksek olan çikolatayı ritüellerde ve ilaç olarak kullandılar. Çikolatanın o zamanlarda analjezik, yani ağrı kesici, etkileri çok kullanılmaktaydı. Uzun bir zaman sonra Mayalılar çikolatayı “tanrıların içeceği” olarak tanımladılar. Mayalıların çikolatası acı biberler ve su ile yapılmaktaydı. Kıvamı ise çok yoğun ve köpürmüş bir sıvıydı. Çikolata ismi de anlamı “acı su” olan “xocolatl” kelimesinden türemiştir. 15. yüzyıldan itibaren Aztekler kakao çekirdekleri ve çikolatayı o kadar çok önemsiyorlardı ki para birimi olarak kullanıyorlardı.
Çikolatanın Avrupa’ya gelmesi 16. yüzyılın başlarını buldu. 1528 yılında Hernan Cortes’in çikolatayı İspanya’ya getirmesi ile Avrupa’ya yayılmasının başladığı tahmin edilmektedir, fakat ilk olup olmadığı hala kesin olarak kanıtlanamamıştır. Cortes’in kakaoyu buluşunun para ve altın arayışı sonucunda Aztek imparatorunun ona bir kap kakao vermesi ile gerçekleştiği düşünülmektedir. İspanya’da kakao çekirdeklerini satılmasıyla beraber çekirdeklerden yine bir içecek yapılmş, fakat acı tadı dengelemek için şeker ve bal ile karıştırılmıştır. 1615 yılında ise İspanyol kralının kızı Avusturyalı Anne’in Fransa Kralı XIII. Louis ile evlenmesi sonucu çikolata ve kakao hediye olarak Fransa kraliyetine getirilmiş, ve çikolatanın insanlar üzerine hükümdarlığı başlamıştır.
Modern çikolatanın gelişmesi ise 19. yüzyılı bulmuş, ordan itibaren çikolata her evin kaçınılmazı olmuştur. Günümüzde çikolata dondurma ya da kalıp, gofret ya da sos, parçacık hatta yumurta şeklinde bile bulunmaktadır. Çikolatanın tarih boyunca ilgiyi kaybetmemesi, ve günümüzdeki popülerliğinin kaynağı elbette ki kimyasıdır. Fakat her ne olursa olsun, çikolatanın o kendine has tadından bizi daha mutlu eden şeyler çok azdır.