MÜZİKTE POPÜLER KÜLTÜR YOZLAŞMASININ TOPLUM ÜZERİNDE ETKİSİ

Son zamanlarda radyoyu ne zaman açsam hemen kapatma isteği duyuyorum çünkü radyoda şarkı misali hiçbir anlamı olmayan,üç beş sözcük karışımı,kulakta rahatsız edici bir his uyandıran argo ve küfür içeren ve insanın sinirini bozan şarkılar duyuyorum.Peki bu “şarkılar” kimler tarafından popüler edildiler? Sorunun cevabı tabiî ki de biziz.Bu şarkıları ne kadar komik ve saçma bulsak da  popüler kültürü temsil ettikleri için sosyal medyada kullanarak ve günlük hayatta duyarak hayata yer edindirmiş bulunuyoruz.Bu şekilde de bu şarkıları yazan “şarkıcılar” konser verip yeniden şarkı yazma ihtiyacı duyuyorlar.Her defasında daha da korkunç sözler yazıp ilgi odağı olmayı başarıyorlar.Kısacası bu şarkılara tıklanma rekorları kırdırıp  şarkıların bestecilerine kendilerini bir şeyler başarmışlar gibi hissettirip onların yeni şarkılar yazmalarını tetikliyoruz.Bu da müzik kültürü çok büyük bir tehdit barındırıyor demek.

Bu tür kalitesiz sanatsal hiçbir değeri olmayan  eserlerin toplum üzerinde  olumsuz etkileri vardır. Çünkü müzik denilen şey çok ulaşılabilen bir kavram olmakla birlikte her an her yerde herkes tarafından dinlenebilir. Günümüz Z Kuşağı gençleri ve maalesef çocuklar da  birçok şarkıyı sözlerinin anlamsızlığına aldırmadan sadece müziğin ritmi hoşlarına gittiği için dinliyorlar.Bu sözler özellikle rep şarkılarında çok fazla  argo ve küfür barındırıyor ve bu tür kavramları normalleştirerek günlük hayatta gençlerin ve çocukların istemsizce kullanmalarına sebep oluyor.Böylelikle toplumsal yozlaşmaya katkıda bulunmuş oluyorŞarkı sözlerinin  bir anlamı olmalıdır. Fakat günümüz  şarkıları ruhumuzda hiçbir sızı yaratmadan bizlere bir şeyler düşündürmeden  bir kulağımızdan girip diğer kulağımızdan çıkmaktadır. Bence şarkıların da edebi değerleri vardır ve olmalıdır da, bunları yok saymamalıyız , şarkılar bizlere bir şeyler öğretmelidir, ders vermelidir ve bazı şeyleri şarkı yoluyla aklımıza kazımalıdır.Tıpkı çok eski zamanlarda insanların bazı hastalıklarının müzikle tedavi edildiği örneği gibi.

Öncelikle toplumda üst düzey müzik zevkinin geliştirilmesi için bence müzik eğitimine çok erken yaşlarda başlanıp  kendi kültürümüzü yansıtan müzikler ve aynı zamanda da  dünyada var olan müzik türleriyle çocukların tanışması sağlanıp müzikte kulak zenginliği oluşturulmalıdır. Ebeveynlere de bu konuda önemli görevler düşmekte.Özellikle küçük yaştaki çocukların ne dinlediklerini kontrol edip kötü sözlerin onların bilinç altına yerleşmesini engellemelidirler. Ayrıca şarkı sözlerinin albümün piyasaya çıkmasından  önce denetlenip argo ve küfür içeriğine karşı gerekli sansür uygulanmalıdır.

Bu tür müzik yapan sanatçıların ne kadar geniş kitlelere hitap ettiklerinin bilincinde ve duyarlılığında olmaları gerekir.Toplumu şekillendirmede sanatçının rolünün ne kadar önemli olduğunun  bilinciyle hareket edip daha iyi mesajlar içeren sözler yazmaya özen göstermeliler.