İnsan, öğreten biri olmadığı zaman öğrenebilir kendi kendine öğrenebilir mi? Herkesin öğrenme yolları farklıdır. Kimi insanlar görerek, kimileri duyarak, kimileri gezerek öğrenir. Bu nedenle, öğrenmenin yolları çok çeşitlidir. İnsan, bilgiyi bazen kendi kendine keşfedip bulabilir; bazen de daha önceden keşfedilmiş bilgiyi bir başkasından öğrenir. İkisi de kendine özgü yönleri olan öğrenme yöntemleridir.
Kendi kendine öğrenmek, başkasından öğrenmeye göre oldukça zor ve zahmetlidir. örneğin Newton’un yer çekimini bulması, Archimedes’in suyun kaldırma kuvvetini keşfetmesi insanlık tarihinin çok uzun zamanlarını almış kendi kendine öğrenme yöntemine örnektir. Keşfedilmiş bir bilgiyi bir başkasından hazır ve işlenmiş olarak öğrenmek çok daha kolay ve pratiktir. Bu yöntemle öğrenmek bilginin birikim ve yayılması bakımından önemlidir. İnsanlık tarihinin gelişimi bilginin birikimi ve sonraki kuşaklara aktarılması sayesinde olmuştur. Yazının bulunması, matbaanın bulunması, kağıdın kütüphanelerin son olarak bilgisayar ve internetin icadı hep bu amaca hizmet etmiştir başkasından öğrenmek yalnıza konuşarak değil okuyarak izleyerek takip ederek de mümkündür. Bir bilgiyi araştırırken veya internet siteleri kendine öğrenmeye değil başkasından öğrenmeye örnektir. Bir öğreticiden öğrenmek öğrenmenin en hızlı ve verimli yoludur bu anlaşıldığı için kütüphaneler kurulmuş, okullar yapılmıştır. Öğretmenlik mesleği bu nedenle ortaya çıkmıştır, insanlar bazı iş ve meslekleri öğrenebilmek için ustalarının yanında yetişmişlerdir.
O halde öğrenmenin en kolay ve verimli yolu başkasından öğrenmektir. zaman kısa ve değerli olduğu için her şeyi kendi kendimize öğrenmek için yeterince zamanımız yoktur. Bu nedenle öğrenmenin önemini anlamalı ve bilgi sahibi öğreticilerin ve araçların kıymetini bilmeliyiz.