Onun da her çocuk gibi hayalleri vardı. O da Kristof Kolomb gibi uzak diyarlara açılmak ve yeni yerler keşfetmek istiyordu. Bu hayale beş yaşındayken bir gemi seyahatinde sahip olmuştu. Gemiye ilk bindiği anda gemiyle uzaklara gitmek, dünyayı dolaşmak, yeni yerler keşfetmek istediğini anlamıştı…
Ali o günden sonra her zaman annesine gemi tatiline gitmek istediğini söylemeye başladı, bu onda bir tutku yaratmıştı. Uzun bir süre gemilerle yaşadı. Fakat bir gün işler değişti. Ali bir gemi tatilindeydi. Güvertede denizi izlerken ileride kara bulutların toplandığını gördü. Gemide bir telaştır başladı. Kaptan sinyallerin çalışmadığını ve yolcuların kamaralarına gitmelerini megafondan söyledi. Ali’nin yüreği ağzına geldi. Neyse ki kaptan son anda bir gemiye sinyal göndermeyi başardı ve kurtuldular. Ama bu Ali’nin uzun süreliğine son gemi yolculuğu olacaktı. Ali o günden sonra gemiye binmedi, binmek de istemedi.
Bir yıl geçmişti. Ali albümleri inceliyordu. Gemideki fotoğraflarını gördü ve hemen oraları atladı ama bununla kalmadı. Eski gemi arzuları yavaş yavaş geri geldi. Kısa bir süre sonra tekrar gemilere binmeye başlamıştı.
Ali gelecekte belki denizleri keşfeden bir kaşif ya da kaptan olacaktı. İşte gemiler Ali’nin hayatını değiştirdi. Yani hayattaki bir şey, bütün hayatı etkileyebilir.