Beni Ancak Kendim Kurtarır

 

Kendi ayakları üstünde durabilen, çevresinden ve kişilerden etkilenmeyen insanları her zaman örnek alırım. Her insanın o şekilde olmak-davranmak istediği ama çok çabalasa da olamayan o insan olmak istiyorum. Çevremizdeki insanlar birbirlerinde o kadar çok ve gereksiz yere etkileniyor ki bazen hayatlarını mahvediyorlar. Kalbimizde derinden oluşan yaraların bazen bizi sonsuzluğa sürüklediğini ve sürekli acı çekecekmişiz gibi hissettirmesi en acı çektiren durumlardan biri. Acıların seni sardığı dönemlerde Reşat Nuri Güntekin’in şu sözü aklına düşsün;” En uzun, en çaresiz geceni düşün. Sabahı olmadı mı?”

 Daha  önce geçmez dediğin şeylerin geçtiği gibi bu da geçecek. Sandığımızdan daha güçlü olduğumuzu anlamamız biraz uzun sürüyor maalesef. ”Kahverengi dallardan pembe çiçekler açtığına göre, ümitsizliğe gerek yok.” Mevlânâ’nın bu söze de küpe olsun kulağına. Belki çok yordu seni acıların, belki birine sarılmaya en çok ihtiyacın olduğu zamanlarda kendine sarıldın. Soruyorum sana, ben bu acıyla yaşayamam dediğin hangi acıya alışmadın? Hepsine alıştın ve tek başına atlattın.

Kimseye ihtiyacım yok.

Her şeyi ben hallettim.

Artık beklentiye girmiyorum.

Böyle daha güzel hayat…

Bazen insanlarla tartışırsın, her zaman kendilerinin haklı olduklarını savunurlar ama bilmiyorlar ki yanlışlarını kabul edemeyecek kadar cahiller. Nasılsa kendi istediklerine inanacaklar. O yüzden kendin ol. Mevlânâ’nın da dediği gibi: ” Cahille girme münakaşaya, ya sinirini zıplatır tavana. Ya da yazık olur adabına.”

İnsanlarla ne kadar sonsuza kadar sürecek bir dostluğumuzun olacağını düşünsem de insanlar teker teker hayatımdan çıkıp gittiler… Artık gidene üzülmüyorum. Yerine daha iyisini koyuyorum.  Eskidenmiş o gitmeyi kafasına koymuşların kalması için uğraşmalarım. Benim kalbim artık hissettirmeyen sevgilere tok. Hak etmeyen insanlar için çabalamayı bıraktığımdan beri yorulmuyorum. Meğer ben hep kendimi yıpratıyormuşum.

Bazen sevilmediğini hissedersin, kimse senin onları sevdiğin kadar sevmiyormuş gibi. Kimse beni sevmiyor diye üzülme. Seni en çok sen seversin. Sen bu hayata başkalarını memnun etmeye gelmedin. Kimsenin arkasını toplamaya da gelmedin. Şu iç günlük dünyada, başkalarına lunapark olup, size gelince kaktüs olan insanlar için canını boş yere sıkmaya da gelmedin. Kimsenin kendisinden başka hiçbir şey düşünmediği bu hayatta, sen de hiç kimsenin ne istediğini ve ne hissettiği yanlarıyla savaşmak zorunda değilsin. Onlar olmasa da olur. Sen kendine de yetersin.

”Bencillik göze takılmış ayna gibidir. O gözler nereye bakarsa baksın, kendinden başkasını görmez.” (Hz. Mevlânâ)

İnsanlar birbirlerini kandırmayı çok sever. Kendi duygularına odaklanarak seninkileri hiçe sayar. Birbirlerine sahte gülücükler sunar, arkandan konuşup, zor anlarında ortadan kaybolurlar. Bu gülücüklere dikkat edin. Üzüldüğümde benden daha çok üzülecek misin? İkimizde biliyoruz ”Yanındayım.” diyeceksin, iki gün sonra sende amacına ve çıkarına ulaştığında gideceksin. Üzgünüm, benden değerli değilsin. Küçük İskender’in şu sözüne aç kulağını: ”Hiçbir zaman ben onu çok iyi tanıyorum dememek lazım. Her insan yanıltır.”

 

(Visited 50 times, 1 visits today)