O Unutulmaz Gece

28 Ekim 1923 günüydü, Atatürk’ün konuşma yapacağı o büyük gün gelmişti. “Aylardır geceleri insanlara belli etmeden gizlice geçirdikleri uykusuz geceler, meşakkatli ve bir o kadar zor zamanlar, haftalarca üzerinde çalışılan planları hayata geçirme vaktiydi. Cumhuriyeti! Özel bir davet düzenlenmeliydi sadece belli başlı kişilerin olacağı ve her şeyin kusursuz ilerlemesi gereken bir davet. Sorun çıkma olasılığı Atatürk ve arkadaşlarını endişelendirmedi değil nihayetinde yılların rejimini değiştiriyorlardı.” dedi. Bende dahil olmak üzere herkes büyük bir şok içindeydi rejim değişikliğini duyunca, idrak edememiştik haklı olarak. Bizler daha şoku atlatamamışken konuşmacı şunu ekledi “Ancak eğer bugün bu davet oluyor ve ben bu ön konuşmayı yapmaya layık görülmüş isem bu sizlerde gördüğümüz umuttan dolayıdır” dedi ve salonda ayrıldı. Salonda uğultular fazlasıyla yükselmişti, herkes neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bazıları tuzak kurulduğunu düşünmüş ve başlarına bir şeyler geleceğinden endişe etmeye başlamış, bazıları böyle bir şeyin olacağına ihtimal bile veremezken bazıları ise çoktandır böyle bir hamlenin geleceğini bilen ve ellerinden gelenin fazlasını yapıp hep Atalarının yanlarında duracaklardı. Çok olmadı 5 dakika sonra salonun kapısı ardına kadar açıldı, herkes nefesini tutmuş neler olacağını bekliyordu ki uzaktan bir anda İzmir Marşı’nın sesleri duyulmaya başlandı. Bunlar gençlerin sesiydi büyük bir coşku ile marşı söylüyorlardı. Şimdi ise dikkatler dağılmış ve pencerelere yönelmişti. Bir grup pencerelerin önünde toplanmış gençleri izlerken bir grup Atatürk’e dönmüş atalarının ne tepki vereceğine bakıyordu. Tepkisi açık ve barizdi, şaşkınlık ve elbette gurur. Gençler belli ki o akşam güzel bir şey olacağını anlamış ve köşkün önüne gelmişlerdi. Atatürk büyük bir hızla aşağı indi ve gençleri selamladı bu sırada ise konuklar olanları pürdikkat izliyor idi. Atatürk ilk önce gençlerle sohbet etmiş sonrasında ise vedalaşmıştı. Keşke bende orada olup Atamın gençlerine ne dediğini duyabilseydim diye düşündüm. Hemen ardından salona geri döndü ve konuşma yapmak için kürsüye çıkmıştı bu sırada herkes yerlerine geçmiş ve bekliyordu. Atatürk ilk önce gençlerin bu hareketini örnek verip sonrasında aynen şunları söyledi “Bizler siz halkın ışığından güç olup yeni umutlara ve hayallere aydınlık getiriyoruz, sizlerin sayesinde şu an bu büyük devrimi yapıyorum! Yarın itibariyle ülkemizin adı Türkiye Cumhuriyeti olacak, anayasamız buna göre düzenlenecek ve toplumsal yapımız buna göre şekillenecektir.” dedi. Konuşmanın bitiminden birkaç saniye sonra herkes büyük bir coşkuyla alkışlamaya başladı. Bu müjdeli haberi duyan ilk kişiler olmak oradaki davetlilerin gururunu okşamıştı. Sonrasında ise herkes Atatürk’ü tebrik etmeye ve bu yeni dönemin nasıl işleyeceğine dair ayrıntıları sormaya başladı, Atatürk ise herkesin sorularını sabır ile cevapladıktan sonra eliyle işaret verdi. O meşhur dansın müziği yankılanıyordu salonda “Zeybek”. Dakikalar boyunca oynadıktan sonra bir hanımefendiyi kaldırdı ve kendisiyle vals yaptı. Herkes o akşamın sonunda göğsü kabarık bir şekilde ayrıldı köşkten. Neticesinde artık ülkeleri Türkiye Cumhuriyeti idi.

(Visited 52 times, 1 visits today)