Dürüstlük, hayatımız boyunca bize doğru olduğu öğretilen değer. “Her sözünde dürüst olmak herkes için iyidir, hiçbir koşulda yalan söylenmemelidir, söylenen yalanlar eninde sonunda ortaya çıkacaktır” gibi ifadeler insanlar tarafından desteklenmiştir ve çoğu insan tarafından doğrulanmıştır. Tabii ki yalan söylemek hiç hoş bir davranış değildir ve yalan söylemek bazı insanların arasındaki ilişkileri bozabilir. Ancak aklınızdan geçen her şeyi olduğu gibi, hiçbir filtreden geçirmeden, söyleyeceklerimizi düzenlemeden ve nazikleştirmeden söylediğinizi düşünün.
Bazılarınız bu durumun ciddiyetinin farkına varmıştır. Nezaket kuralları ve saygı içeren ifadeleri kenara atıp, karşınızdaki ile ilgili olumlu veya kırıcı bir düşüncenizi direk ona iletiyorsunuz. Bilim insanları da böyle bir şeyi çok ilginç bulmuşlar ki düşünceleri okuyan ve bu düşünceleri sözlü bir şekilde ileten bir cihaz geliştirmişler. Bu cihaz doğru yerde kullanıldığında bazı sorunlara karşı çok etkili bir çözüm olabilir. Bir suç işlendiğini varsayın, suçluyu bulabilmek için birkaç insan şüpheli olarak tanımlanmış ancak kimin suçlu olduğunu kesin bir şekilde belirlemek için yeterince delil yok. Böyle bir olayda veya bazı başka durumlarda bu cihazın kullanılması çatışmaların ve anlaşmazlıkların çözülmesini çok daha kolay bir hale getirir. Başka bir durum ise bir kişinin utangaçlığından veya başka bir nedenden ötürü karşısındakine karşı iyi düşüncelerini ve iltifatlarını saklaması mümkün olmaz ve insanlar aldıkları saf ve dürüst iltifatlar ile birlikte daha mutlu bir yaşam geçirebilirler.
Bu cihazın birkaç iyi yanı var ancak iyi yanlarını gölgede bırakarak çok daha büyük sorunlara yol açabilecek özellikleri de bulunuyor. Kendinizi düşünün, size patronunuz tarafından istemediğiniz bir görev veriliyor ancak bu görev sizin çalıştığınız kurumdaki yerinizi
yükseltecek, belki de yıllardır istediğiniz makama erişebileceksiniz. “Tabii ki, zevkle yapacağım bir proje olur. Fazlasıyla uğraşıp en yakın zamanda size teslim ederim.” demek, “Çok sıkıcı bir proje ama emek vermeden hızlıca yaparım, sonuçta bu iş patronun gözünde beni büyütür, ben de sonunda o kadar çok istediğim makama ulaşırım.” demekten çok daha ikna edici ve güvenilir bir cevaptır. Bunun gibi
bazı düşüncelerimizi kendimize saklamanın kişinin kendisine olduğu kadar iletişim kurulan kişiye de yararı vardır. Örneğin bir arkadaşınız zor zamanlardan geçiyor olabilir. Bazı durumlarda bu kişiye onun yaptığı hataları ve ne kadar yanlış tercihler yaptığını veya yaşananların nedeninin onunla ilgili olup olmadığını belirtmek çok da mantıklı bir davranış olmayabilir, hatta kişinin kalbini kırabilir ve kişiler arasındaki ilişki zayıflayabilir.
Herkes düşüncelerini olduğu gibi söylediğinde, yani herkes tamamıyla dürüst olsaydı, yaşadığımız dünya çok daha güzel bir yer olacakmış gibi görünebilir ancak her şeyin olduğu gibi karşıya iletilmesi güzellikten çok, çirkin ve rahatsız edici durumlar yaratabilir. Düşüncelerin direk iletilmesini sağlayan bir cihazın kullanımı kısıtlı olması ve sadece belirli koşullarda kullanılabilmesi, yani bu cihazın yaratabileceği negatif durumları en aza indirilmesi durumunda bile etik ve ahlak kurallarına karşı bir cihaz olduğundan günlük hayatta kullanımı zor olacaktır. Kullanıldığı düşünüldüğünde de insanlığa yararından çok zararı olacaktır.