Günlerden bir gün deniz altında bir yolculuğa çıkmak istedim. Yolculuğum çok eğlenceli geçiyordu. Denizaltında rengârenk balıklar, çeşit çeşit hayvanlarla tanıştım. Sonrasında bir de baktım ki Mariana Çukuru’na yaklaşmışım. Mariana Çukuru’na bakayım dedim. Balıkları ve su yılanlarını gördüm özellikle de fener balığını gördüm. Sonra birden tüm fener balıkları çevremi sardı. Işıkları kapatınca fener balıkları gittiler ve megalodon geldi ve sonra bizi yuttu. Meğerse megalodonun dişleri bizimki gibi değilmiş bizimki tek sıralı ama megalodonun çift sıralıymış. Megalodonun dişleri döküldüğü için ayaklarıma batıyordu. Megalodonun midesinde çok fazla balina ve balık vardı. Ben çok yorulmuştum sonra yoluma devam ettim ve beynine çok yaklaşmıştım. Tekrar ağzına geldim başka bir yiyecek yerken ve ben megalodonun ağzından çıktım. Mariana Çukuru’nu kazmaya çalıştım ama olmadı. Sonra çok tatlı mı tatlı sevimli mi sevimli bir balinanın üstüne çıktım, balina beni karaya götürdü. Karada biraz balık tuttum sonra onu pişirip yedim. Biraz yüzdüm ve eve gittim, evde yemek yedim, dişlerimi fırçaladım ve uyudum. Yataktan kalktığımda megalodonun yanına gitmek istiyordum ama meğerse rüyaymış.
(Visited 51 times, 1 visits today)