Herkesin bildiği gibi kadınların eğitim hakkı her ülkede aynı kapasiteye sahip değil. Mesela ben “A” ülkesinde doğan, yaşayan ve büyüyen bir insanım ve ülkemde son derece iyi ve önemli bir eğitim alıyorum. Fakat “B” ülkesinde doğan, yaşayan ve büyüyen başka bir kadın benimle aynı derecede bir eğitim almamakta ve öğrenmemektedir.
Bu durum üç farklı nedenden dolayı olabilir. Ya kültürel farklılıklar ya maddi durum ya da eğitim isteksizliği. Kültürel farklılıklar, genelde kadına az önem verilmesinden kaynaklanabilir. Kadının eğitim hakkı olmasına rağmen ailesi ya da çevre faktörlerinde ötürü eğitim hakkını kullanamayabilir. Maddi durum, ailesinin ya da kendi maddi durumu kuvvetli olmayan bir kadın maddi durumu iyi olan birinden daha düşük seviyede bir eğitim alabilir. Eğitim isteksizliği, eğitime aç olmayan kadın bireylerin eğitim görmek istememesinin sonucunda olabilir. Fakat bazı ülkeler on iki yıl eğitimi zorunlu kılmıştır. Mesela Türkiye’de 12 yıl eğitim almak zorunlu fakat Amerika Birleşik Devletleri’nde, Kanada’da ve Fransa’da 10 yılken, İngiltere’de 11 yıl ve İtalya’da da 8 yıl zorunlu olarak eğitim görülmektedir. Aksi taktirde eğitim görmeyen bireylere devlet bir takım yaptırımlar para cezaları ve benzeri cezalara uygulamakta.
Kısacası eğer size biri “Sence kadınların eğitiminde coğrafya kader midir?” diye bir soru sorarsa sizde ona ” Evet, kaderdir fakat bir kadın eğer çok isterse dizginleri eline alıp kaderinin yönünü değiştirip, o engellerden atlayıp, bitiş çizgisine mutlu ve umutlu bir şekilde varabilir!” dersiniz.