Sakın Bir Adım Daha Atma

Normal bir gündü, yine aynı yoldan eve yürüyordum. Birkaç dakika sonra arkadaşımı gördüm, bana doğru yürüyordu. Şaşırmıştım çünkü onu evi benim evimin tam zıt istikametinde kalıyordu çok meraklanmıştım. Vakit kaybetmeden ona sordum, benimle yürümek istediğini söyledi. Biz de yürümeye başladık, arkadaşımla konuşurken yanlış yola saptığımızı fark etmemişim! Biraz dinlenmek için durduğumuzda fark ettim. O da şaşırmış görünüyordu ikimiz de şok olmuştuk. Bu şekilde biraz ilerledik sonra karşımıza bir araba çıktı, biz de nerede olduğumuzu sorduk.

Olaylar nasıl gelişti hatırlamıyorum ama uyanma sebebim yüzüme yediğim bir tokattı. Uyandığımda arkadaşım başımda bekliyordu ve ellerimin bağını çözmeye çalışıyordu, bir yandan da söyleniyordu “Bir uyudu bir daha uyanamadı ancak tokat atınca mı uyanır insan?” Ben de bir güzel cevapladım “Tamam sen de ne amma söylendin!” o da dayanamayıp “Tamam hadi artık gitmemiz lazım”…

Tam olarak kaç dakika yürüdük bilmiyorum ama en sonunda bir kapının önünde durduk. Kapıyı açmak istiyorduk ama açmak istemiyordu bedenimiz. Ben bir adım öne çıktım ve “Ben açarım.” dedim. Böylece altın işlemeli koca kapıyı iterek açmaya çalıştım sonra arkadaşım da bana katıldı bayağı uğraştıktan sonra kapı açıldı. Biz de içeriye girdik…

Girdikten sonra neler olduğunu anlatarak sizi çok sıkmayayım bilmeniz gereken son ayrıntı ise şu:

Arkadaşım tahtta otururken ben de hazineleri karıştırıyordum. Tam en uzak kuytu köşe bir yerdeki asaya doğru yürüyordum ki arkamdan biri bağırdı “Sakın bir adım daha atma!” bir anda uyandım, hepsinin  bir rüya olduğunu anladım.

(Visited 11 times, 1 visits today)