Günlerden bir gün sokakta yürürken bir ses duydum. Arkama baktım biri yoktu. Birden fazla ses gelince korktum çünkü biri yoktu. Bu sefer bir ses “Hey gel buraya sana bir şey diyeceğim.” dedi. Yaklaştığımda iki göz ve bir ağız gördüm. Hemen bağırdım. Biraz dikkatli baktığımda her yerde mumu gördüm ve her şeyden bir ses çıkıyordu. “Size ne oldu?” dedim. İçlerinden biri seslendi. “Biz bu şehiriz ve senden yardım istiyoruz.” Ben “Neden?” dedim. Aklım çok karışıktı bir şehrin benden yardım istemesini yoksa bir şehrin konuşmasına mı şaşıracağım bilmiyordum. Dedi ki bana ” Bizi yani şehrini çok kirletiyorlar, ben ve arkadaşlarım bundan çok sıkıldık ve artık eski şehrinizle şimdiki şehrinizi karşılaştıramıyorum bile.” İçimden ne yapacağımı düşündüm ve tek mantıklı olan buydu. Yardım edebileceğimi düşündüm. “Tamam, siz nasıl isterseniz bunu yapacağım.” Desem de yine de hala nasıl bir plan yapacağımızı bilmiyordum. Ama yine de sözümü tutmalıydım. Yine bir ses “Birde başka arkadaşlarını da getirmen bizim çok mutlu eder değil mi?” Herkes hep bir ağızdan “Evet!” Dedi. İlk işim arkadaşlarımın yanına parka gittim. Bağırdım ” Ömer, Ali, Miraç, Durukan!” Herkes sakin ama tedirgin bir şekilde söyledi. “Ne oldu?” Ben sakin olup söyledim. ” İnanmayacaksınız ama ben şehir ile konuştum.” Durukan her zamanki gibi mizah ile başladı. ” Şehir diye isim var mıydı?” diye güldü. Ali, “Hiç komik değil.” dedi. Durukan dışında herkes “Nasıl yani? ” dedi. Ben örnek vermek için düşündüm. Gördüm ki basketbol potasında da göz ile ağız vardı. Hemen ” Bakın işte orada! Göz ve ağız var.” dedim. Potada durur mu hemen güldü ve “Merhaba.” Dedi. Herkes şaşkın ve korku dolu bir şekilde potaya döndü. Ben de ” Ben size ne dedim? Herkes de “haklıymışsın.” İkna ettikten sonra yola koyulduk. Güzel bir histi, şehir ile konuşmak ama çok rahatsız oluyordu. İşe başladık ve daha ilk saatten çevrenin çeyreğini topladık. Hepimiz yorulmuştuk hemen mola verdik. Dondurmacıya gittik. Herkes dondurmasını yedikten sonra işimize devam ettik. Yaklaşık bir hafta geçince eşyalarımızı geliştirdiğimiz için bitirmiştik tüm çöpleri. Herkes sevinçle “Sonunda bitti!” dedi ben çevreye göz gezdirirken bir insanın yere çöp attığını gördüm. Bunu ona söyledim, umarım bilinçlenmiştir. Neyse işte arkadaşlarıma “Durun! Daha işimiz bitmedi ve böyle yaparsanız bitmeyecek.” Herkes isyan etti ama maalesef mecburduk. “Arkadaşlar son bir işimiz kaldı. Sadece son o da herkesi bilinçlendirmek yoksa topladıklarımız bir seneye yine aynı konuma gelecek.” Herkes düşündü, taşındı bence yapabiliriz” dedi. Bunu bir ayda başarınca tüm şehir bizi kutladı. Çok mutluyduk. Ama bir sorun oldu. Bir anda annemin sesini duydum annem dedi ki ” Hadi oğlum okula geç kaldın!” Bir an düşündüm içimden rüya olduğu belliydi.
Konuşan Şehir
(Visited 24 times, 1 visits today)