Merhaba! Benim adım Ege Luca Fernandez. Bugün sizlere dinozorlarla dolu bir hikaye anlatacağım. Bence kemerlerinizi bağlayın, çünkü 200.000 yıl öncesine gidiyoruuuuuuuuuuuz.
Bir gün çok sıkılmıştım ve hiç dışarıya çıkıp oynamak gelmiyordu içimden açıkçası. Neyse, sonra biraz dinozor dergilerimi okumak istedim. Ama biraz okuduktan sonra annem beni kahvaltıya çağırdı. Zaten çok acıkmıştım. Hemen koştum masaya, bir de baktım çok güzel yemekler vardı. Her zamanki gibi cam kenarına oturdum. Bir de ne olsun, pencereye doğru baktığım anda bir dinozor gördüm. Hemen koştum annemin yanına ve söyledim. “Anne! Anne! Camın dışarısında bir …”Annem hemen beni susturdu ve “Babana söyle hemen alır o örümceği” dedi. Ben de koştum babamın yanına. ama babam da tam evin kapısından çıkıyordu. Tamam dedim kendi kendime. Bu işi annem babam yapmayacaksa ben yapacağım diyerek hemen dışarı çıktım. İçimden de hep şunu diyordum. “Kesinlikle bugün çok eğlenceli bir gün olacak”.
Dışarı çıktığımda dinozorla arkadaş olduk. Parka gittik, kaydırakta kaydık, salıncaktan atlama yarışı yaptık. Eve geldik, pasta yaptık. Koltukta gıdıklamacılık oynadık.
Sonra dinozorun gitme vakti geldi. Onu uçağa bindirip Jurassic Park’a gönderdim.
O dinozorla oynamak hayatımın en heyecanlı anıydı.
Heyecanlı Bir Gün
(Visited 10 times, 1 visits today)