HAYATIMIN EN HEYECANLI ANIYDI
Hayvanları çok seviyorum. O kadar saf ve masum görünüyorlar ki onlara dokunmak, öpmek, sarılmak hatta onları kucaklamak istiyorum çoğu zaman. Çok uzun zamandır evde evcil bir hayvan arkadaşım olsun istiyordum. İstiyordum istemesine de annem ve babam bu isteğimi bir türlü kabul etmiyorlardı. Annem alacağımız hayvanın çok fazla sorumluluğu olduğunu ona bir bebek gibi bakmamız gerektiğini söylüyordu. Bu sorumluluk için hazır mıydım? Aslında bu sorunun cevabını bildiğimi pek söyleyemem.
Günlerden bir gün düşündüm, taşındım ve karar verdim. Bir muhabbet kuşum olsun istiyordum. Öyleyse muhabbet kuşları hakkında her şeyi öğrenmeliydim. Bunun için internette araştırma yapmaya karar verdim. Muhabbet kuşları hakkında merak ettiğim ne var ne yok her şeyi öğrendim. Artık bir muhabbet kuşunun sorumluluğunu alabilecek kadar cesarete ve bilgiye sahip olduğumu düşünüyordum. Anneme bildiklerimi anlattım. Annem çok şaşırdı ve ikna olmuş olacak ki ‘Tamam, alalım’ dedi. Sevinçten havalara uçtuğumu hatırlıyorum.
İlk işimiz bir evcil hayvan dükkanına gitmek oldu. Orda mavi ve beyaz tüyleri olan bir kuş bana çok güzel gözüktü, onu çok beğendim. Onu alıp eve geldik. Adını Çoşkun koyduk. Çoşkun’u eve getirdiğimiz gün gerçekten ama gerçekten hayatımın en heyecanlı anıydı. Artık çok güzel bir muhabbet kuşum vardı. Mavi renkliydi ve burnu da maviydi. Adının baş harfi benim adımın da baş harfiydi. Çoşkun artık bizim evin bir bireyi olmuştu. Çok ama çok mutluydum.
ÇOŞKUN SENİ ÇOK SEVİYORUZ…