Yorucu bir okul haftasını geride bırakmıştık. Hafta sonu internetten araştırmam gereken çok fazla ödevim vardı. Sabah uyandığımda evimizin ve telefonumun internetinin olmadığını fark ettim. Bu duruma ne kadar çok şaşırsam da bir süre sonra şokumu atlatmıştım. Şokumu atlattıktan sonra babamın çocukluk anılarını hatırlamıştım. Babam eskiden ödevlerini hep kütüphanede yaparmış, bu yüzden de aklıma kütüphaneye gitmek geldi. Bir an önce kahvaltımı yapıp babamla kütüphaneye gitmek istiyordum. Bu fikrimi babama açıkladığımda o da bu fikri seve seve kabul etti hatta hemen hazırlanmıştı bile! O da internetten haberleri takip edemediği için büfeden gazete almıştı.
Kütüphaneye gittiğimizde biraz zorlanmıştım çünkü internetten araştırma yapmak kütüphanedekinden daha kolaydı. Google’da ne yazsam hemen bilgilere ulaşıyordum ama yüzlerce kitaptan hangisine bakacağımı bilmiyordum. Neyse ki zor da olsa aradığım kitapları bulmuştum. Bu sırada kütüphanede o kadar çok kitap gördüm ki hepsi olmasa bir kaçını incelemiştim. Demek ki internet olmadan da ödevimi yapabilmiştim. Ödevlerim bittikten sonra internetim olmadığı için canım biraz sıkılmıştı. Uzun süredir arkadaşlarımla oyun oynamıyordum. Bu yüzden arkadaşlarımla bir araya gelmeye karar verdim. Önceden onlarla telefondan oyun oynardık ama bu defa hem sohbet ettik hem de saklambaç oynadık.
Eve geldiğimde kendimi mutlu hissediyordum, internetsiz bir hayatın mümkün olmadığını düşünüyordum ama aslında bunun mümkün olduğunu görmüş oldum. Bu sebeple internetim olsa bile her hafta sonu kütüphanede araştırma yapmaya ve arkadaşlarımla daha çok vakit geçirmeye karar verdim.