Herkesin bilinçaltı kendine özel bir kişiliktir. Düşüncelerimiz, aklımızda kurduğumuz senaryolar; bunların hepsi bize özeldir. Fakat insanoğlunun merak etmediği şey yoktur. Çevremizdeki kişiler aklımızdan geçenleri doğal olarak bilmek ister çünkü insanlar dürüst ve doğru kelimeleri duymak isterler ama her zaman bu durumdan hoşnut olmazlar. Geçmişten beri insanların düşüncelerini okumakla ilgili bir sürü teknik geliştirilmiştir. Beden dili okuma, göz bebek hareketlerini izleme… Fakat bu tekniklerle yeterince bir sonuca ulaşamayınca bilim insanları çağdaş teknolojiyi kullanmaya karar vermiştir.
Bilim insanları, beyindeki düşünceleri okuyan ve bu düşünceleri konuşmaya çeviren bir cihaz geliştirdi. 2019 Nisan ayları civarında California Üniversitesi’nde bu alanda bir araştırma yürütülmeye başladı. Bilim insanları, beyni okuyan ve düşünceleri konuşmaya çeviren bir cihaz geliştirdi. Bu cihaz iki aşamalı alışıyor. İlk adımda beyinin dudakları, dili, gırtlak ve çeneyi hareket ettiren bölümüne elektrotlar yerleştiriliyor ve bu bölgedeki sinyaller cihazlar tarafından algılanıyor. İkinci aşamada ise bu hareketler kopyalanıyor ve bilgisayar tarafından sanal bir konuşmaya çevriliyor. Bu cihazın artıları ve eksilerinden biraz bahsedelim.
Cihazın avantajlarının başında beyin hasarları, felç, gırtlak kanseri gibi hastalıkların konuşma becerimizi elimizden almasının önüne geçilebilir. Bu anlamda eğer teknolojiyi geliştirirlerse bu tür hastalara büyük avantaj sağlayabilir. Belki karakollarda sorguda net sonuçlar elde edilmek için de şüphelinin aklından geçirilenler bir konuşmaya çevrilebilir.
Dezavantajları ise bu cihaz özel hayatımızdan mahrum bırakabilir. Sonuçta bazı düşünceleri kendimize saklamamız lazım. Ayrıca sevmediğimiz insanlara bile saygı duymalıyız fakat bu onları sevdiğimiz anlamına gelmez. Veya beyaz yalanlar. Her ne kadar arkadaşımızın aldığı çantayı beğenmesek de nezaketen teşekkür ederiz. Eğer bu düşüncelerimizi karşı taraftan anlaşılır ise kırılabilirler ve bu da bizi kötü bir duruma sokar. Teknolojinin iyi yanları olsa da kötü yanları da maalesef var. Bunların bir tanesi de bağımlılık yapmaları. Eğer herkes bu cihazları kullanmaya başlarsa iletişim de pasifleşebilir ve bizi insan yapan en büyük özelliklerimizden birini de kaybedebiliriz.
Özetle geliştirilen bu cihazların bazı hastalara ve karakollara büyük yarar sağlayabileceğini düşünüyorum. Fakat bir yandan da bu cihaz özel hayatımızı ve konuşma yeteneklerimizi de elimizden alabilir. Ne diyebiliriz ki, teknolojinin her zaman bir avantajı varsa dezavantajı da vardır. Ayrıca “Aklını okumak” deyiminin de bir anlamı kalmazdı.