Sabahattin Ali Türk milleti için gerçekten çok önemli bir yazardır. Benim de gerçekten en çok beğendiğim Türk yazarlardan biridir bunun nedeni kısa yaşam öyküsü ve yazdığı anlamlı eserler. Özellikle de Sabahattin Ali’nin yazmış olduğu “Hapishane Şarkıları 5” ya da hepimizin de bildiği “Aldırma Gönül” eserini gerçekten de çok beğeniyorum. Beğenmemin sebebi ise sözlerinin gerçekten de yaşanmışlıklardan esinlenerek yazılması. Bu eseri Sinop’ta bir cezaevinde tutuklu bulunurken bu cezaevinin deniz kenarında bulunması ve Sabahattin Ali’nin cezaevinde tutuklulara denizi göstermemeleri yüzünden sadece dalga seslerini duyarak yazmış olduğu bir kısım var ve bu kısım gerçekten de çok etkileyici. Bu kısımda dalga seslerini şöyle tanımlıyor.
Dışarıda deli dalgalar
Gelir duvarları yalar
Seni bu sesler oyalar
Aldırma gönül
Gerçekten de bu sözlerin hepsi birbirinden anlamlı ve güzel. Eserin geri kalanında ise hapishane hayatını kısa kelimelerle özetlemektedir ve çok etkileyicidir.
Sabahattin Ali’nin bir diğer ilgimi çeken eseri de Kürk Mantolu Madonna isimli kitaptır. Bu kitabın Sabahattin Ali’nin kendi gerçek hayatında Almanya’da bulunduğu süre içerisinde aşık olduğu bir kadın ile ilgili yazmış olması fakat kitapta kendi ismini ve aşık olduğu kadının ismini değiştirip bir masalmış gibi anlatması gerçekten de büyük bir yazarlık yeteneğidir.
Bu iki eser Sabahattin Ali’yi sevmemde gerçekten büyük bir pay sahibidir. Bunun dışında tabi ki beğendiğim başka eserleri de vardır. Mesela; Leylim Ley, Kuyucaklı Yusuf ve İçimizdeki Şeytan fakat İçimizdeki Şeytan adlı romanı zamanında çok tepki toplamıştır ama ben bunu doğru bulmuyorum ve çok önemli eserlerden biridir.
Sabahattin Ali artık Türkiye’de özgür bir biçimde yazı yazamaması, öğretmenlik görevine son verilmesi sebebiyle de geçimini tam olarak sağlayamaması ve buradaki yaşantısından pek de memnun olmamasını takiben yurt dışına çıkmak istemiştir fakat bir sorunu vardır daha önce hapis cezası aldığı için çıkamamıştır ve kaçak yolla çıkmaya karar vermiştir. Ülkemizde yazarların pek çoğu hapis yatmıştır nedense ülkemizde sanat engellenmeye çalışılıyor ve bu yüzden hiç de gelişmiyor, herkes sanat yaparken özgür değil mi? Sabahattin Ali de artık ne kadar bunaldıysa kaçakçı birini bulup para karşılığı Bulgaristan’a gitmeye çalışmıştır. Ama Sabahattin Ali henüz çok genç yaşta Bulgaristan sınırında kaçakçı tarafından vurularak öldürülmüştür. Bu olay bana biraz da olsa planlanmış bir iş gibi geliyor nedeni ise kaçakçı Sabahattin Ali’den parasını almış ve ulaşması gereken yere çok az bir mesafe kala onu öldürmüş. Zaten Sabahattin Ali’yi vuran kaçakçı kısa bir süre hapis yattıktan sonra çıkan aftan faydalanarak serbest kalmıştır. Bu da olayın planlı bir iş olduğunu desteklemektedir ama hiçbir kanıt bulunmamaktadır ve biz çok büyük bir sanatçıyı genç yaşta kaybetmiş bulunup belki de daha fazla eserini görebilecekken bundan yoksun kalmışızdır.