MONT

Bir gün okuldayken arkadaşımın yeni aldığı çok havalı bir mont gördüm. Havalıydı çünkü bu mont tam bir kaplana benziyordu turuncu ve siyah çizgiliydi. Ayrıca montun üst kısımları da sarı ve tüylerle kaplı olduğu için aslan yelesini de anımsatıyordu. Keşke bende de bundan olsa diye düşündüm. Okuldan sonra bunu anneme söyledim. Ancak annem buna hiç gerek olmadığını boşuna para israfı olduğunu söyledi. Sonraki gün okuldan dönerken sokaktaki banklardan birinde aynı monttan gördüm. Galiba sahibi buraya bırakmıştı. Ben de eğer bırakmışsa alabilirim diye düşündüm. Montu banktan alıp giydim ve bende mont çok güzel durmuştu. Montla birlikte eve giderken elimi cebime attım ve bir kağıt parçası buldum. Kağıtta bir adres yazıyordu. Normalde bu benim pek de umurumda olmazdı ama bu seferlik nedense yapamadım. Montu sahibine geri vermem gerekiyordu. Adresin olduğu eve geldim ve kapıyı çaldım. Benim yaşlarımda bir çocuk kapıyı açtı. Elimde de montu görünce çok sevindi ve montu geri aldı. Çocuk çok unutkan olduğu için bütün eşyalarına adresini yazıyormuş, böylece eşyasını her kim bulursa geri verebiliyormuş. Ondan sonra evime doğru gitmeye devam ettim. Acaba verse miydim vermese miydim hala emin değilim ancak çok da önemli değildi. Sonuçta doğru olan şeyi yapmıştım.