Normal bir günde normal bir kahvaltı yapan Aras, tekrar okula gitmek için hazırlanırken montunu ve telefonunu alıp ayakkabılarını giydikten sonra okula gitmek için hazırlanır. Ama çok uykusu vardır. Okula gittiğinde ders kitaplarını masasına koyar, uykuya tam dalacakken öğretmen Aras’ın konuşanları yazması için bir asistan olmasını ister. Aras ders boyunca uyuyamaz ve bütün konuşanları teker teker yazar. Ders biter, teneffüs araya girer ve Aras hem yorgun hem de sıkılmış bir şekilde masasına oturur. Arkadaşları Aras’la birlikte takılmak ister, ama Aras yorgun olduğu için reddetmek ister. Kendisi aynı zamanda sıkılmış olduğu için ve biraz gülüşmenin yorgunluğa iyi geleceğini düşündüğü için kabul etmek zorunda kalır. Arkadaşlarıyla yeterince gülüşüp dolaştıkları için şimdide Aras yorgun, ama daha canı sıkkın olmadığı için artık biraz dinlenmeye karar verir. Yeterince dinlendikten sonra daha uykusu yoktur ve şuanda gayet güzel bir haldedir. Daha dinlenmeye ihtiyacı kalmadığı için her teneffüs zamanlarını arkadaşlarıyla geçirir. Gün bittikten sonra uyumaya giderken durduk yere uyanır. Uyandığında fark eder ki bütün bu olayları Rüyasında geçirmiş. Bu olan olayları tekrar yaşamamak için bir önlem almış ve yüzünü daha sık ve daha kuvvetli bir şekilde yıkamış. Güne daha dinç bir şekilde başladığı için artık hiç yorgun değil ve arkadaşları ile geçirebilecek daha fazla zamanı olur. Dersin ortasında uyurken gördüğü rüyalar aklına gelir ve der ki “Vay be, meğer zihnim bana bir oyun oynuyormuş.”
RÜYA İÇİNDE RÜYA
(Visited 81 times, 1 visits today)