Eğer biri yanıma gelse ve bana ‘senin eline bir oda ve sınırsız para versek, elindeki odayı nasıl düzenlersin?’ Dese. Bi durup düşünürüz değil mi? -Gerçek mi- falan diye. Bi düşünelim gerçekten böyle bir şey olsaydı elimizdeki odayı nasıl düzenlerdik?
İlk olarak farz edelimki elimizdeki oda büyük ve dikdörtgen olsun. Eşyalar içine güzelce sığsın, kolay yürüyebilelim ya da kolayca hareket edebilelim, içinde kocaman ayna olsun ki her sabah uyandığımızda yada her aynaya baktığımızda daha rahatça kendimizi görebilelim, koltuk olsun bir tanede iki kişilik rengi odaya uygun, led ışıklar da olsun kumandasıyla modumuza göre rengini değiştirelim, büyük büyük raflarımız olsun üstünde kendi ellerimizle yaptığımız şeyleri sergileyelim, peluş oyuncaklarımız olsun böyle boylu boyunca dizelim ama anıları olsun onların, masa olsun bir de içinde geniş güzel eşyalarımızı koyabileceğimiz rahatça ders çalışabilceğimiz, en önemlisini unutuyorduk az daha yatağımızda olsun yoksa nerde yatarız? Yatağımızda iki kişilik rahat asla içinden çıkmak istemiceğimiz gibi olsun. Uyku önemli sonuçta.
Şimdi ise gelelim bu saydığımız eşyaları odanın içine yerleştirmeye. Zor kısım burası aslında neyi nereye koyucağını seçmek çok zor çünkü ama olsun biz yinede deneyelim.odanın duvarları mavi, gri ve beyaz olsun. Üçe bölerek boyansın ama üçgen şeklinde.Odanın kenarının birinde kapı diğerinde ise pencere olsun. Kapı ve pencerenin rengi çok açık olmayacak şekilde kahverengi olsun. Kapının hemen yanında duvardaki maviden 1-2 ton daha açık olan koltuğumuzu koyalım. Koltuğun üstüne de açık mavi bulut şeklinde 2 tane yastık koyalım ha birde orta boylarda peluş köpek balığı olmazsa olmazımız. Koltuğun hemen önüne ise siyah, yuvarlak bir sehpa koyalım. Odanın uzunlamasına gelicek şekilde ise beyaz ahşap, büyük bir masa koyalım. Hemen oturmak içinde arkasına toz pembe bir sandalye. Pencerenin önüne gelicek şekilde de yine aynı toz pembe yatağımızı koyalım yanına da beyaz, küçük, tatlı bir komodin koyalım. Odada bir adet boş duvar kaldı. Oraya ise duvardan duvara kocaman bir dolap koyalım. Yarısı aynalı dolap yarısı ise toplam 9 raftan oluşan bir dolap. Raflarımız da boş kalmasın değil mi? Onların üstünede değişik ışıklar ve kendi yaptığımız legoları koyalım.
Fark ettiyseniz odanın orta tarafına hiçbir şey koymadım. Çünkü benim düşüncem olarak hayatımızda ki çoğu zamanı odamızda tek başımıza geçiriyoruz. Dans ediyor, şarkı söylüyor, kimi zaman tek başımıza dertleşiyoruz. Yani demek istediğim odayı sadece eşyalarla doldurmak yetmiyor. Kendimize alanlarda bırakmamız eğleniceğimiz koşuşturacağımız bir alanda gerekiyor. Evet kısacası bana böyle bir teklif sunulsa böyle değerlendirirdim.