Değerli film severler geçen haftalarda ve bu hafta vizyona girmiş filmleri birlikte değerlendireceğiz.
4 Mart 2022 tarihinde vizyona giren Bergen filmi izlemeye değer bir parça. Farah Zeynep Abdullah ve Erdal Beşikçioğlu gibi ünlü isimlerin yer aldığı Bergen filmi bir dönemin en ünlü sanatçılarından olan Bergen’in trajik hayatını konu almıştır. Beyazperde’de yapılmış yorumlar fazlasıyla olumsuz. Birçok izleyici filmi kopuk bulmuş ve yeterli bulmamış. 1959’dan 1989’a kadar yaşayan Bergen, doğal olarak bize bu dönemi hatırlatan karakter dizileri sunuyor. Kostümlerde ve süslemelerde herhangi bir kusur bulunmazken, bazı eleştirmenler filmi dönemin ruhunu yansıtmadığı ve ülkenin siyasi/sosyal yönünü ele almadığı için eleştirdi. Bazı açılardan haklı olabilirler ama filmde seyircinin odak noktasının Bergen olduğuna inanıyoruz ve olaylara “geniş” bir dönem filmi ve “genel” bir perspektiften değil, onun bakış açısından bakıyoruz. Başka bir vizyona girmiş filmden bahsedelim biraz.
The Batman filmini seyircileri uzun zamandır bekliyordu. Film yetim Bruce Wayne’in Batman oluşunu anlatıyor. Filmin başrolünde Robert Pattinson ve kedi kadın rolünde (Selina Kyle) Zoe Kravitz yer alıyor. Henüz bu filme gitme fırsatını bulamadım ama yerinizde olsam koşarak biletimi alırdım. Batman (Robert Pattinson), Gotham City’deki yozlaşmayı temizlemek ve suç infazcısı olmak için iki yıl harcadıktan sonra, yeni bir davayı çözmeye yardım etmesi için Komiser Gordon tarafından çağrılır. Şehirdeki önemli şahsiyetler acımasız bir seri katil tarafından birer birer öldürülünce Batman’a mesaj bırakan katil. Bir seri katilin izini süren
Batman’in yolları Seline Kyle (Zoë Kravitz) ile kesişir. Sonra Batman ile seri katilin peşine düşerler. Filmin senaryosu The Gotham dizisinin ileriki sezonlarıyla aynı. Gotham dizisini izlemiş birisi Batman’in çocukluğunu ve hikâyesini bildiği için kolayca filmi anlayabilir.
Bir diğer vizyona giren film ise İlk Seans:NMSM. Bu film diğer filmlerin aksine bir korku filmi. Konuya gelince, bir partiden tuhaf ve gergin hareketleriyle dönen Aslı (Eylül Ezgi Yılmaz), metrodan eve dönerken, personelin fark etmemesi üzerine taksiye bulamayınca uyuyakaldı. Ziya Gökalp istasyonunda yalnız kaldı. Sürekli etrafa bakan, ellerini sürekli ıslak havluyla silen ve metroya binmeyi reddeden yapı ile metroya binmekten bile çekinen bir yapının içindeyken, karanlıkta ve içinde hapsolduğu için de son derece korkuyor. Kapalı bir alan. Sonra psikologların bilgisine göre Aslı’nın fobisinin kaynağının üvey babasının çocukluğunda yaptığı kötülükler olduğunu anladık. Pandemi çağında sinemaları canlandırmak için ciddi bir can simidine ihtiyaç var.
Geçen hafta vizyona giren “Bergen” ve biraz da “The Batman” sayesinde oldukça dinamik ve sinematik bir haftayı geride bıraktık. Dilerseniz siz de yorumlarımı haklı buluyorsanız bu 3 filmden birine gidebilirsiniz. Bir sonraki ay görüşmek üzere.