Günümüz eğitim sistemi ne yazık ki berbat bir şekilde öğrencileri sıkmaya devam ediyor.Ağırlaşan müfredat,ezbere dayalı sistem,başımızdan aşkın sorumluluklar ve günden güne kötüleşen ülke durumu.Bu etkenlerin hepsi bizi kötü bir geleceğe doğru sürüklemeye devam ediyor.”Bize çalışkan köleler değil,yaratıcı zekalar gerek” sözünü hiç duymuş muydunuz?Duymadıysanız artık duydunuz.Ve şuna bakar mısınız bu söz tam anlamıyla günümüzü açıklıyor.Şunu da eklemek isterim ki bu söz hayatımda gördüğüm en haklı sözlerden biri olabilir.Peki bu sözü haklı çıkaran şey ne?Ve haklı çıkaran şeyleri nasıl düzeltiriz?
Öncelikle bu sözü haklı çıkartan etkenlerden biri de eğitim sistemimizin bizi robot gibi kodlaması.Bu dediğimden kastettiğim ise eğitim sistemimizin ezbere dayalı olması.Okullarda bize 2+2=4 diye öğrettiler değil mi?İşte bu ezbere dayalıdır ve eğitim sistemimize göre bu işlemin başka bir sonucunun olmaması gerekir.Ama belki de bir öğrenciye göre ya da bir öğretmene göre sonuç bu olmamalıdır.Ya da başka bir örnek daha verecek olursam derslerde ezberlediğimiz bilgiler.Mesela geçen sene “ezberlediğim” bilgilerin hiçbirini hatırlamıyorum.Çünkü gelecek senelerde bunlara çoğunlukla ihtiyacım olmadı ve ben bunları kullanmayarak unuttum.Ama bilgi dediğimiz şeyi bizim ezberlemekten ziyade öğrenememiz lazım.Ve bunları gelecek senelerde unutmamak için hayatın her alanında kullanmamız lazım.Ama bunları ezberlediğimiz için ve gelecek senelerde kullanmayacağımız için bilgiler aklımızdan uçup gidiyor.Bir diğer sorun ise küçük yaştaki çocuklara altından kalkamayacakları sorumluluklar veriyorlar ve bunun sonucunda ise çocuklar bunalıma giriyor.Bunalıma giren çocuklar da hiçbir şey yapmak istemiyor ve sonunda “tembel” öğrenci oluyorlar.Bence bu ağır sorumlulukların kaynağı ağır müfredat.Müfredat her sene değişiyor ve ne yazık ki değişimler ağır olan müfredatı daha da çekilemez hale getiriyor.Örnek verecek olursam her sene müfredat değişiyor ve genelde müfredat değiştiğinde ya daha zor konular geliyor ya da kolay konulardan bazıları çıkartılıp onun yerine daha uzun konular geliyor.Bunun sonucunda ise öğrencilere fazla sorumluluk biniyor,okullar konu daha anlaşılır olsun diye dünyalar kadar ödev veriyor ve öğrenciler öğrenme isteği tamamıyla yok oluyor.Son olarak ise güden güne kötüye giden şartlar.Ülkemiz öyle bir durum içerisinde ki kurtarılması neredeyse imkansız gibi duruyor.Böyle bir durumun içinde bulunmak kimin moralini bozmaz ki?Bu sayılanlar sözü haklı çıkartan etkenler.Peki bunları nasıl düzeltiriz?İlk öncelşkle eğitim sistemi ezbere dayalı olmak yerine öğrenim odaklı olmalı.Öğrencilere düşen sorumluluklar azaltılmalı.Ülke durumu hakkında ise yorum yapmak istemiyorum.
Toparlayacak olursam bu sayılanlar bizi çalışkan köleler olarak gösteriyor.İçimizde bir sürü yıldız yatıyor pırıl pırıl zekalar yatıyor.Birisinin insan sevgisi varken doktor olmak istiyor ama matematiği kötü olduğu için doktor olamıyor.Eğitim sistemi değişir ise içimizde yatan yıldızlar ortaya çıkar ve ülke daha güzel yerlere gitmeye başlar.