Bizim en vazgeçilmez değerlerimiz özgürlük ve bağımsızlıktır. Millet olarak bağımsız yaşadığımız vatanımız en kıymetli varlığımızdır. Bu vatan bizlere, her şeyden hatta canlarından bile vazgeçerek nice destanlar yazan atalarımızdan miras kalmıştır. Vatan uğrunda mücadele ederken, ölürsek şehit, kalırsak gazi oluruz demişlerdir.
Şehitlik; Allah’ın, din ve vatan uğruna ölen kişilere verdiği en yüksek manevi rütbedir. Dinimize göre şehitler cennete giderler. Şehitlerin kul hakkı hariç tüm günahları bağışlanır. Şehitlik Allah katında peygamberlikten sonraki en yüksek derecedir. Şehitler kıyafetleri ile gömülürler, yani kefene sarılmazlar. Çünkü onlar Allah katında diridirler. Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı’nda hepimize bir görev vermektedir.
”Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.”
Öyle ise vatan uğrunda silahlı mücadele ederken canını kaybeden asker ve polislerimiz şehittir. Vatanımıza ve birliğimize zarar vermek için yapılan saldırılarda hayatını kaybedenler de şehittirler. Kutsalımıza saldırıldığında hayatını kaybedenler de şehittir.
Son zamanlarda vatanımızda meydana gelen üzücü olaylarda şehit kelimesini sıkça duymaya başladık. İstanbul’da polisimiz, Suriye’de askerimiz, Kayseri’de askerimiz, Ankara’da polisimiz, askerimiz, öğrencimiz, vatandaşımız. Ben de bu yazıyı Beşiktaş Vodafone Arena yanında patlayan bombalardan sonra yazmaya karar verdim. Ben de şehit yakınları gibi bu yazıyı ”VATAN SAĞOLSUN” diyerek bitiriyorum.
