- Vals
- Tango
- Cha cha
- Salsa
- Bale
- Halk oyunu
Dans etmenin vücuda yararları aslında çok fazladır. En başta kalp-damar hastalığı olan kişiler için çok yararlıdır. Bu hastalardan biri olarak ben hareket etmeye özellikle de dans etmeyi kendime görev edindim. Çünkü dans birçok aktiviteye göre kalbimiz için çok daha yaralıdır. Eğer fit bir görünüşe de sahip olmak istiyorsak dans etmeliyiz. Çünkü kilo vermeyi kolaylaştırır. Dansla beraber gün içerisinde enerjimizin arttığını hissederiz. Ruhumuz dinlenir. Daha esnek ve hoş bir görünüşe sahip oluruz . Ayrıca çok da zevklidir. Mesela birçok dans türü zıplamamızı gerektirir. Ve bu sayede bacak kaslarımız gelişerek boyumuzun uzamasına da katkı sağlar.
Dans etmenin ve öğrenmenin günümüzde yaş sınırlaması da yoktur. Çok eğlenceli bir aktivite olduğu için mutlu hissetmemizi sağlar. Birçok anne – baba bebeklerini müzik dinleterek uyuturlar. Daha anne karnında müzik dinleyip buna tepki veren bebekler vardır. Dans ederken gülümseriz ve kahkaha atarız. Her yeni öğrendiğimiz dans hareketleriyle enerjimiz doruk noktasına çıkar ve kendimize olan güvenimiz artar. Sosyal yönümüze de etki sağlar. Dansın bir başka özelliği ise stres ve depresyonu ortadan kaldırmasıdır. Yani dans sadece insanı fiziksel olarak değil ruhsal olarak da olumlu yönde etkiler. Yaşımız ilerledikçe oluşabilecek demans gibi hastalıkların oluşmasını da engellemektedir. Örneğin: New England Tıp Dergisinde yayınlanan, yaşlı katılımcılarla yapılan bir çalışma, sık sık dans etmenin Alzheimer hastalığının ve diğer demans türlerinin etkilerini ortadan kaldırmaya yardımcı olduğunu gösteriyor. Dans etmek her yaştan insanın zihin açıklığını arttırır. Ayrıca Alzheimer hastalarının, eskiden bildikleri bir müzikle dans ederken unuttukları anıları hatırlayabildikleri gözlemlenmiştir.
Müzik ve dans ayrıca öğrencilerin başarısını da olumlu yönde etkiler. Zeka ve hafızamızı geliştirmek için dans etmenin bize çok yararı vardır. Dans dersleri alarak , zihnimizi zorlayıp , beynimizi tetikleyip geliştirebiliriz. Çünkü beynimizi zorlarsak yeni nöron bağlantıları oluşacak ve zihinsel gelişimimiz olumlu yönde etkilenecektir. Ben de küçüklüğümden beri dansı sever ona ilgi duyarım. Sporla aram yoktur. Fakat müzik eşliğinde dans etmek beni çok mutlu eder ve dinlendirir. Her insanın hayatında iyi yaptığı bir şey olmalı; benim ki de dans .Bu dönem okulumdaki kulüp derslerinden tabi ki de dansı seçtim ve devam etmekteyim.
Dans sadece günümüzde değil geçmişte de önem arz etmiştir. Örneğin Mustafa Kemal Atatürk’ de dansa büyük önem vermiştir. Beylerbeyi Sarayın’da düzenlenen Balkan Ülkeleri halk oyunları ekiplerinin katıldığı festivalde zeybek oynayarak herkesi kendine hayran bırakmıştır. Bir başka festivalde ise, Artvin halk oyunları ekibi Artvin barı oynarken, Atatürk’ün bar başı olarak oyuna katılmasından sonra bu oyun “Atabarı” olarak anılmaya başlamıştır. Atatürk bu festivallerin birinde zeybek ekibine de eşlik ederek, dansı ülkenin kültürel yaşamına sokmayı hedefleri arasına almıştır. Cumhuriyet balolarında tüm politikacıların dans etmesini teşfik etmiştir. 1920 yılında daha Kurtuluş Savaşı devam ederken sanatı ve kültürü düşünen bir lider olarak Atatürk “Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat, insan hayatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz. Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.” demiştir.
Kısacası dans insanı mutlu eden bir hobidir. Fakat bunun ötesinde ruhun gıdasıdır. Hem insanın fiziksel sağlığına hem de ruhuna hitap etmektedir Ve dans etmenin yaşı yoktur, yararı çoktur.
- Kaynaklar
- TDK
- sağligabiradim.com
- www.isteatatürk.com