Masal kahramanları çocukluğumuzu süsleyen, bizlere daima bir umut ışığının olduğunu, her masalı güzel bitirerek gösteren hayali karakterlerdir. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalında cadının, Kırmızı Başlıklı Kız’da kurdun cezalarını çekmeleri, bizlere her kötünün bir gün yaptıklarının bedelini ödeyeceği ana fikrini vermiştir. Fakat gerçek hayatta her şey masallarda yaşananlar gibi olmayabilir. Örneğin günümüzde çok acı sonlara hapsedilen keşke rüya olsa dediğimiz bazı gerçekler vardır. Sonunu merak etmediğiniz ve yarım bıraktığınız bir hikaye gibidir bu gerçekler. Asla yüzleşmek istemediğimiz çaresizliklerdir. Bazıları geçici iken bazıları ise ufuk çizgisi gibi sonsuz sürebilir. Kahramanı olmak istemeyeceğiniz masallar bunlar. O halde gelin de beraber kendi masalımızın başrolü olalım.
Ben bir kadınım ve haklarım var. Ayaklarımın altında cennet, ellerimde emek var. Gamzelerim ilaç, göz yaşlarım günah, beni üzenin sonu fena, hakkım heba olsun. Üzüleyim, ağlayayım kimsenin umurunda olmayayım. Giymeyeyim, gülmeyeyim, “Hayır” demeyeyim. Hayatın tadını reddedeyim. İnsan olayım, insan olarak görülmeyeyim. Herkes için her şeyi göze alayım, ama kimsenin gözüne batmayayım. Hareketlerime dikkat edeyim, üstüme çeki düzen vereyim, isteklerimin özlemini çekeyim. Şu anlamsız ve kısa dünyada kara leke kalayım.
Kadınım ben kadın, gururluyum sayın. Ben de insanım, duygularım var. Tut ki fazlasıyla ozanım. Gör beni, duy beni, hiçe sayma beni. Sen buradaysan sebebi benim. Şunu unutma ki ben senin ilk evinim.
DURU KÜÇÜK 6A