Sıcak ve yağmurlu bir yaz günüydü. Hava çok geçmeden daha da kötüleşti. O gün yaz tatili için ailemle yurtdışına gidecektik. sabahın erken sularında kalkmıştık. Hepimiz yorgun gözlerle arabaya bindik ve havalimanının yolunu tuttuk. Uzu bir yolculuk olacak gibiydi. Yağmur şiddetini her gecen dakika arttırıyordu. Uyumak istedim ama kızgın şimşekler uykuya dalmama izin vermedi.
Havalimanına ulaştığımızda küçük kardeşim lina birden ağlamaya başladı. “Uçak düşecek biliyorum ben” diyerek annemlerin başını şişiriyor benim de sinirimi bozuyordu. Hava şartları yüzünden bir saat boyunca orda bekledik. Kardeşim aptal çenesini kapatmamakla ısrarcıydı. Aslında beş yaşına yeni girmiş küçük bir kız çocuğundan ne beklenirdi. Uykunun yarattığı sarhoşluk hala üstümdeydi. Bayılacak gibiydim ama geçer diyerek kafamda çok büyütmedim. Zaman geçiyor ama ne uçak için anons yapıldı ne de benim bu içimdeki kötü his geçti. Hiç yetmezmiş gibi lina hala ağlıyordu. Dayanılmazdı. Lavaboya gittim ve tuvalette eğilip kustum. Anlam veremiyordum acaba hasta mı olmuştum. Yüzümü ve ellerimi yıkadım ve bizimkilerin yanına gelip oturdum. Zaman geçmiyordu. Oturduğum yerde uyuya kalmıştım. Uyandığımda iki saat geçmişti. İnanması zor ama sanki hayal görüyor gibiydim. Çevremdeki hiçbir şey gerçek gibi değildi. Anlatılması zor ama yaşarken size kafayı yedirtecek bir olay. Başım gerçekten çatlayacak kadar ağrıyor ruhum acı çekiyordu. Gözümü sıkıca kapatıp dayanmaya çalıştım. Garip bir şekilde gözümü açtığımda uçağın içindeydim. Annem yanımda oturuyordu. Kardeşimde onun kucağında. Ağlamayı kesmişti ama ölü gibi bakıyorlardı. Sanki bir travma içindeydiler. Anneme seslendim ama yüzüme bile bakmadı. Şaşkındım ve korkuyordum. neyin nesiydi bu. Uzun bir süre önce okuduğum psikolojiyle ilgili bir makale geldi aklıma. Şizofreni belirtileri gibiydi. inanmak istemedim. Birisi bana böyle şeyin olacağını söyleseydi imkansız derdim. Uçak tuvaletine gittim ve kustum. ağzımdan yüzlerce kurtcuk çıktı. deliriyor muydum yoksa. Yüzümü yıkamak için musluğu yavaşça açtım ve ağzımı temizledim. Uçaktaki herkes zaman durmuş gibi donup bir yere bakıyordu. O an gözlerie baksanız saf korkunun ne olduğunu anlardınız. Ağlıyordum. Delirdiğimi düşündüm
Gözlerimi tam kapatmıştım ve sakinleşmeye çalışıyordum ki bomba sesi gibi bir sesle gözlerimi açtım. Açtığımda her şey normale dönmüş gibiydi. Kardeşim ağlıyor. Annem onu sakinleştirmek için çabalıyordu. Anne ne olduğunu sordum ve merak etmemem gerektiğini söyledi. Rüya gördüğümü düşündüm. En azından kendimi böyle avutuyordum. Ağzımda iğrenç tadı vardı ve gözlerimde hala ıslaklığı hissedebiliyordum. Bir anda soluma baktım ve herkes bana bakıyordu. Anlam verememiştim. Annem gözlerini fal taşı gibi açmış bağrıyordu. kıyafetlerimde ellerimde ve ağzımda bile kan vardı. Bu ne saçma bir halisünasyondu. Gözümü bir daha kapattım ve bu sefer akıl hastanesindeydim. Ailem yoktu. Bir tür deli gömleğinin içindeydim. Anlaşılan her şey yalandan ibaretti. gözlerimi bidaha açmamak üzere kapatmaya karar verdim ve bu notu belki beni anlarlar diye yazdım…