Dünyamızdaki artan problemlerle birlikte ülkeler çözümü uzayda aramaya başladı. Bir B planı bulma umuduyla tüm kaynaklarını feda etmeyi bile göze alacak bir açıklıkla bir kurtuluş yolu aramaya başladılar. Herkesin aklındaki soru ise uzayda bir kurtuluşu ummak elimizdekini korumaktan daha mı kolay?
İnsanlığın yüzyıllarca ve özellikle 21. Yüzyıldaki eylemleriyle ekosistemin düzenini bozduğu ve Dünya’yı belki de geri çevrilemez bir felakete sürüklediği tartışılamaz bir gerçek. İnsanlığın yaptığı her buluş, icat ve bulunduğu her eylem bizi bugüne getirdi. Hayatı kolaylaştırıyor maskelemesi altında yol açtığımız felaketler elimize kırılmış, yıpranmış bir Dünya bıraktı.
Bilim insanları yıllardır bu durum hakkında herkesi uyarmaya çalışıyor. Yapılması gerekenleri duyuruluyor. Fakat uygulama kısmında yaşadığımız problemlerden dolayı sonuç alamıyoruz. Ve felaketimize doğru son hızla ilerlemeye devam ediyoruz. Durum böyle olunca insanlar çözümü uzayda aramaya başladı. Mahvedebileceğimiz yeni bir gezegen arayışı küçük bir umuttu insanların tutunduğu. Her şey ne kadar kötüye giderse gitsin yeni bir yer bulma umudu. Uzayda yaşam izlerini aradık yıllarca. Deneyler, gözlemler yapıldı. Uzay gemileri yollandı. Fakat hala bizi mucizevi bir şekilde kurtaracak o çözüm bulanamadı.
Bana göre daha ironik olan ise bir umut uğruna harcanan servetler. Özellikle gelişmiş ülkeler her yıl uzay araştırmaları için dudak uçuklatıcı miktarda bir bütçe ayırıyor. Bu miktar 2016 yılında birçok yüksekti. ABD 2016’da sadece uzay araştırmalarına 18 Milyar dolar ayırmıştı. Ki bu sayı 2009 yılına göre daha düşük. Rusya ise Amerika’dan sonra gelen en büyük bütçeyle 5,5 Milyar dolar ayırmıştı. Bu liste Fransa, Japonya, Almanya, İtalya, Çin gibi ülkelerin ayırdığı bütçeler ile devam ediyor.
Tabii ki artan fiyatlar ve ekonominin durumu ile araştırmaları ilerletebilmek için bu ülkelerin sonraki yıllarda daha da büyük bir bütçe ayırmaları gerekti. ABD’nin uzay ajansı olan NASA 2021’de yaklaşık 23 milyar dolar kadar ayırdı. Rusya ise 1,7 milyar dolar.
Bu sayılar kâğıt üzerinde bahsedildiğinde o kadar da büyük sayılar olarak görünmüyor. Fakat bu kadar para uzaya değil de Dünya’ya harcanmış olsaydı belki de durum bu şekilde olmayabilirdi. Elimizdeki kaynaklar ile ekosistemi ve çevre problemlerini düzeltmek için bazı adımlar atılabilirdi ve bu şekilde bir B planı arayışı içinde olmazdık.