GELECEĞİN TASARRUFU OLUR MU?

   Uzay, sonu olmadığı varsayılan devasa boşluk ve bu tam anlamıyla bilinemeyen bu boşluk özellikle 1800’lerin başından beri birçok bilim insanının dikkatini çekmiş. Her bir karesi âdeta bir hazine değeri gibi görülmekte bilim insanları tarafından ve hepsi bu sonu olmayan muhteşem boşluğun gizemini çözmeye uğraşıyorlar. Dünyanın nasıl oluştuğu, ilk insanın kim olduğu, uzaylıların olup olmadığının cevabının uzayda olduğunu düşünüyorlar. Bu nedenle 100 yılı aşkın bir süredir durmaksızın bu alanda yatırımlar yapılıyor. Bir roket gönderiyorlar, bir uydu. Bize milyonlarca hatta milyarlarca dolara mal olan bu yatırımları gözlerini kırpmadan veriyor devletler. Peki, yeni gezegenler keşfetmeden önce neden dönüp kendi dünyamıza bakmıyorlar? Yatırdıkları milyarlarca doları sosyal sorunları çözmek için kullanmayı akıl edemiyor mu bu bilim insanları? Yatırdıkları milyarlar bugünün çözümü olabilecekken nedendir bu uzayı araştırma sevdası?

Diyorlar ki uzaya yatırdığımız paraları kendimiz için harcasak sorunlarımızın büyük bir kısmı çözülür. Bence ne yârdan geçelim ne de serden. Bir alanda gelişmek için diğer bir alandan kısmaya gerek yok. Bir şeyleri düzeltmek istiyorsak bunu pekâlâ boşa harcanan paralarla yapabiliriz. Ülke ekonomisi düşünüldüğünde yöneticilerin yaptığı harcamalar gözümüzün önüne gelsin. Bu harcamaların kaçta kaçı ülke vatandaşlarının doğrudan sorunlarını çözmek için harcanıyor? Mirası yiyen evlat mantığını bırakmak gerekir, madem aynı gemideyiz o zaman öncelikle tabağımıza bitiremeyeceğiniz kadar yemek koymaktan vazgeçelim!

Diğer bir yandan uzay araştırmaları ve yatırımlarının bize ne kadar yarar sağladığının farkında olmalıyız. Şu an annemizi özlediğimiz zaman arayabiliyorsak uydular sayesinde. Başka bir ülkede yolumuzu bulabiliyorsak ilk önce uzayda yolu bulmak için kullanılmış bir metod olan navigasyon sayesinde. Yurt dışında yaşayan bir arkadaşınızı ziyaret edebiliyorsanız yine ve yine uzay sayesinde. Ve en önemlisi geleceğimizin kurtuluşu belki yine uzay sayesinde.

Görünen odur ki uzay araştırmaları, dünyada insan yaşamını kolaylaştırmanın yolunu açmıştır. Yaşamdaki kolaylık bir yana küresel sorunlar nedeniyle kontrolsüz ve önlenemez şekilde artan çevre kirliliği nedeniyle yeni yaşam alanları içinde gözler yine uzaya çevrilmiştir. Bilim insanları yeni dünyalar keşfedip geleceğimizi garanti altına almak istiyor. İşte tam olarak bu nedenle yeni bir gezegen arayışı içerisindeyiz.


Uzay yatırımları ve araştırmaları bize bu kadar yardımcı olurken onlardan vazgeçme lüksümüz yok. Mahvettiğimiz dünyamızın çözümü de şüphesiz uzaydadır. Uzay araştırmaları için yapılan harcamalardan tasarruf, geleceğimizden yapılacak tasarruftur. Tasarruf iyidir ancak böylesi kabul edilemez. Uzay adına yapılacak tasarruf artmaya çalışırken bir yandan da eksiltmek demek, binilen dalın kesilmesi demek.

Tasarrufun adresi belli, hayrata dönen ülke bütçesini gerçekten sorunları çözmek için harcamak. Gereksiz amaçlar uğruna harcadığımız milyon dolarları, 21. yüzyıla yakışan adına harcamak en doğrusu. Uzay gelecektir, ben de geleceğimden ödün vermem ve benim adıma ödün verilmesine izin de vermem.

(Visited 61 times, 1 visits today)