Özgürlük Bilmekle Başlar

Tarihin başından beri bu yana insanlar birtakım inanışlar geliştirmiştir. Dinler bu inanışlara verilebilecek en önemli örneklerden biridir. Müslümanlık, Hristiyanlık, Yahudilik vs. dinlerin bazı örnekleridir. Her din kendi içinde bir inanış barındırır. Aynı zamanda her din beraberinde kurallar ve şartlar da getirir. Toplumumuzda inanışlar hakkında farklı düşünceler ve bakış açıları mevcuttur ve bazı insanlar inanışların bizi köleleştirdiğini bazıları da özgürleştirdiğini iddia etmektedir. Ben ise bu kararın tamamen bireysel olduğunu düşünüyorum. Bence birey kendi hareketleriyle, seçimleriyle ve düşünce yapısıyla inanışlara karşı bir perspektif yaratmıştır.

Öncelikle, hepimizin bildiği üzere bir insan doğduğu zaman kimliğimizde yazılan din ailemizin bizim için seçtiği dindir. Fakat kimliğimizde yazan din her zaman bizim inandığımız dinle aynı olmayabilir. Ve eğer kimliğimizde yazdığımız dini araştırmazsak veya o dinin beraberinde getirdiği koşulları incelemezsek o dinin bizi köleleştireceğini düşünüyorum. Bu şekilde düşünmemin sebebi eğer bir insan kimliğinde yazan dini hayatı boyunca araştırmayıp veya o dinin kurallarını incelemezse aslında inandığı inanışın gerçekten kimliğinde yazanın olup olmadığını bilememesidir. Mesela eğer bir insan sırf kimliğinde yazdığı için Müslümansa istemeden Müslümanlığın şartlarını kabul etmiş oluyor. Bence bu bizi köleleştirir. Aynı zamanda da etik bir davranış değildir.

Bir birey eğer tüm dinleri araştırıp, o dinin koşullarını inceleyip bilgi edinirse ve o dine inanmayı seçerse işte o zaman inanışlar bizi özgürleştirir. Çünkü birey kendine en yakın hissettiği dini seçmiştir ve seçtiği zaman da tüm şartlarını kabullenip seçmiştir. Bu konu bana ünlü yazar ve biyolog Richard Dawkins’in bir sözünü anımsatıyor. ‘’Gerçeği kurcalamak, sahte bir mutluluktan daha iyi değil midir?’’ İşte eğer bir insan mutlu olduğu ve kendini rahat hissettiği bir dini seçerse o zaman inanışlar bizi özgürleştirir. Bu yüzden ben her insanın dinler ve inanışlar üzerine bir araştırma yapmasını ve kendini ait hissettiği inanışları seçmesini doğru buluyorum. Bu şekilde de herkesin mutlu olabileceğini, çünkü çözümü inanışlarında bulacaklarına inanıyorum.

Özetle, inanışlar ve dinler bazen çok kafa karıştırıcı olabiliyor ve insanı köleleştirebiliyor. Fakat her sorunun bir cevabı her problemin bir çözümü olduğunu düşünüyorum bu yüzden birey kendini rahat ettiği inanışlara tabi kalırsa işte o zaman özgür olabileceğini düşünüyorum. Her insan özgürce karar verme hakkına sahiptir ve kimse kimseyi zorla bir şeye inandıramaz. İnsan doğru yolu kendi seçtiğinde özgürdür ve inanışlar da bu yolda bireye yardımcı olur.

(Visited 28 times, 1 visits today)