Zamanın birinde delikanlının biri, bahçesinde kaval çalıyormuş. Birden köylerinde Kümbet denilen ziyaret yerindeki sakız ağacının dibinde bir kız görmüş. Delikanlı, kaval çaldıkça kız adım adım yaklaşıyormuş.
O günden sonra delikanlı, her gün bahçeye gidip kaval çalmaya ve kızla buluşmaya başlamış. Her gün bir adım yaklaşan ve sonunda delikanlının yanına kadar gelen kız, buluştuklarını kimseye söylememesini istemiş.
Ancak delikanlının arkadaşları, onun her gün nereye gittiğini merak ederlermiş. Biraz üstüne varınca da delikanlı olanı biteni anlatmış. Bu sefer onun yalan söylediğini sanıp gülüşmüşler. Ama meraklarını da yenememişler ve bir gün onu takip etmişler. Bahçeye gelince, iki sevgilinin buluşmasını hayret ve şaşkınlık içinde seyretmişler. Delikanlı olanın bitenin farkında değilmiş. Ertesi gün yine tekrar ağacın altına gitmiş. Kaval çalmış, çalmış ama ne gelen varmış ne giden. Sakız ağacının altına bakmış ki bir de ne görsün. Her taraf kan lekeleri…
Sevgili perisinin, diğer periler tarafından öldürüldüğünü anlayarak hüzün içinde evine dönmüş…