Sömestr tatilinde Efe ve ben çok eğlenmiştik. Anlatmamı ister misiniz? Tamam, hazırsanız başlıyorum.
Öncelikle gittiğimiz yerin adını söyleyeyim. Yaşayan Köy. Burası bir Müze.
Biz Yaşayan Köy’e giderken dağların arasından geçtik, yağmurlarla baş ettik. Yaşayan Köy’e geldiğimiz zaman bütün yollar buzdu. O yüzden yolun kenarından dikkatlice yürüyerek gezdik. Otele geldiğimizde otel sıcaktı ve dizaynı güzeldi. Sonra yemek yemeğe gittik. Yemekten sonra 3 tane müze ev gezdik. Birinci ev Ankara Evi, ikinci ev Karadeniz Ev’i ve üçüncü ev de Akdeniz Ev’iydi. Ankara Evi’nde ebru sanatını öğreten biri vardı ve baskı yapmaya gittik. Ben kalem kutuya baskı yaptım, Efe ise bandanayı seçti. Karadeniz Ev’inde mısır unu yaptık. Akdeniz Ev’inde ise sadece gezdik. Eski yıllarda insanların nasıl evlerde yaşadıklarını görmüş olduk.
Akşam olduğunda masal anlatan abiyi dinledik. Bize de sorular sordu ve hep beraber değişik hikayeler uydurduk. Çok güldük, çok eğlendik. Patlamış mısır ve kestane yedik. Oğlakları gördük, tavus kuşlarını gördük. Çok eğlenmiş bir şekilde evimize geri döndük.
SON