Gılgamış Tufan Efsanesi

Tarihte bilinen en eski destan, Sümerlilere ait olan Gılgamış Destanı’dır. M.Ö 28. Yüz yılda yaşamış olan bir karakterdir Gılgamış. Ölümsüzlüğün ve bilgeliğin peşine düşmüş, yarı insan yarı tanrı ve başarılı bir yapı ustasıdır. Ancak halkına karşı acımasız davranmıştır. Gılgamış birçok olaylardan sonra en yakın arkadaşı Enkidu’nun ölmesine çok üzülmüştür. Bir gün kendisinin de öleceğini anlamış ve ölümsüzlüğün peşine düşmüştür.

Nasıl ölümsüz olacağını öğrenmek için Tufan’ı yaşamış ve ölümsüzlüğü bulan Utnapiştim’i görmeye gitmiştir. Utnapiştim, Gılgamış’a tufanı anlatır. Tufan’da Tanrılar bir tufan ile insanları yok etme kararı alırlar. Ancak Utnapiştim, Tanrı Ea’nın uyarısı üzerine ailesini, çeşitli hayvan ve bitki türlerini içine alacak yedi bölümden oluşan bir gemi inşa eder. Bu süreç tam olarak, yedi gün, yedi gece sürer. Daha sonra yeryüzünün sularla kaplandığı tufan sonunda Utnapiştim’in gemisi Nisir Dağı’nın tepesinde karaya oturur. Utnapiştim Gılgamış’a ölümsüzlük sırrının denizlerin dibinde bulunan bir bitkide olduğunu söyler. Gılgamış deniz diplerine dalar ve bu bitkiyi bulur, ancak uyuya kaldığı bir anda bir yılan o bitkiyi yer ve böylece yılan ölümsüz olur. Uyandığında ölümsüzlük ümidinin sona erdiğini gören Gılgamış ülkesine geri döner. Sonrasında eski dostu Enkidu’nun ruhuyla ölümden sonraki hayat hakkında konuşmalar yapmaya başlar ve bu görüşmeler Gılgamış’a bilgeliğe getirir. Böylece destan sona erer.

Gılgamış Destanı önemlidir çünkü tarihte ilk kez Tufan’dan bahsetmiştir. Gılgamış tabletlerinin keşfi bilim insanlarının fikirlerini de alt üst etmiştir. Dini kitaplarda yazan Nuh Tufanı’nı Gılgamış’tan aldığını düşünmüşler, çünkü bu tufanın semavi dinlerdeki “Nuh Tufanı” ile aynı olduğunu görmüşlerdir. Hatta gemiyi inşa eden ve 950 yıl yaşayan Utnapiştim, Nuh Peygamber’in kendisi midir acaba diye düşünmüşlerdir.

(Visited 48 times, 1 visits today)