Nüfus kavramı; dünya, kıta, ülke, bölge, idari ünite veya bir yerleşme gibi sınırları kesin olarak belirlenmiş bir alanda, belli bir zaman diliminde yaşayan insanların toplam sayısını ifade eder. Nüfus, her an değişen, dinamik bir olaydır. Bir yandan doğumlar, diğer taraftan ölümler gerçekleşmekte, göçler yaşanmakta ve insanların nitelikleri zamanla değişmekte, hepsinden önemlisi nüfusun miktarı ve niteliklerinin dağılışında değişiklikler söz konusu olmaktadır. Nüfus beraberinde çok fazla şeyi etkilemektedir. Nüfus artışı ya da nüfus azalışıyla beraber birçok şeyin de değiştiği gözlemlenebilir.
Nüfusla ilgili bilgiler genellikle sayımlarla toplanır. Tarih boyunca çeşitli amaçlarla birçok nüfus sayımları yapılmıştır. İnsanlar çok eski zamanlardan beri nüfus sayımı yapmalarına rağmen modern sayımlar yakın zamanda gerçekleştirilmiştir. Eski nüfus sayımlarının temel amacı vergi verecek ve askere alınacak kişi sayısını belirlemekti. Ancak günümüzde nüfusun bir çok özelliğini belirtmek için nüfus sayımları yapılmaktadır. Osmanlı Devleti döneminde ilk nüfus sayımı 1831 yılında yapılmıştır. Türkiye’de modern anlamda ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır.
Nüfus artışının başlaması sanayi devrimiyle birlikte başlamıştır. Tıp alanında ilerlemeler, beslenme ve sağlık koşullarında düzelmeler olmuştur. Bu durum ölüm oranını düşürünce, dünya nüfusundaki artış fazla olmuştur. Nüfus artışının fazla olunca işsizlik artmıştır, kalkınma hızı azalmıştır, kişi başına düşen milli gelir azalmıştır, iç ve dış göçler artmıştır. Ayrıca ihracatın azalması ve nüfusa bağlı yatırımların artması da nüfus artışının çok önemli etkileri arasında yer almaktadır. Nüfus artışı ile ilgili yapılan araştırmalar nüfus artışına etki eden en önemli faktörlerden birisini doğum oranları olduğunu göstermektedir. 2000 yılı verilerine göre kadın başına düşen canlı doğum sayısı okuryazar olmayanlarda 4,6 iken yüksek okul mezunlarında 1,6’dır. Gelir düzeyi ve nüfus planlamasında doğum oranı üzerinde etkili olan diğer faktörlerdir. Nüfus artışını tetikleyen diğer sebepler ise sağlık ve beslenme şartlarındaki gelişmeler ve dış göçlerdir. Tıp alanındaki gelişmeler, salgın hastalıkların önlenmesi ve beslenme şartlarındaki gelişmeler doğan bebeklerin yaşaması ve yaşam süresinin uzamasında etkili olmuştur. Bu durumda nüfus artışında önemli bir etkendir.
Dünya nüfusunun, ya da bir ülke nüfusunun azalması olayı, doğumun yeter derecede olmaması yüzünden belirdiği gibi, ölümün çokluğundan, savaşlardan, başka yerlere göç etme yüzünden de olabilir. Nüfusu en az olan il sıralamasında ülkemizde ilk sırayı alan Bayburt, nüfus azlığının sebebi olarak şehirde az olan ekonomik faaliyetler, iş bulma kaygısı ve gençlerin geleceğe yönelik hedefleri gibi sebeplerden dolayı bireylerin farklı daha gelişmiş illere göç etmesinden kaynaklanmaktadır.
Bir ülkenin nüfusu ve refah seviyesi birbiriyle bağlantılıdır. Günümüzde ülkelerin refah seviyesi nüfusuyla ters orantılıdır. Ayrıca yapılan araştırmalara göre gelişmiş ülkelerde doğum oranı düşük, genç nüfus oranı azdır, ortalama yaşam süresi fazladır, yaşlı nüfus oranı yüksektir, nüfus artış hızı oldukça düşüktür, gelişmiş ülke nüfus piramidi çan ya da arı kovanı şeklindedir, genellikle nüfusu arttırıcı politikalar uygulanır.