İnsan Olmadan Gelen Refah

Dünya’da nüfus artışının devam etmesi çoğu bilim insanını tedirgin eden konulardan biridir. Nüfus artışının negatif yanları fazla olduğu için insanlar nüfus artışını durdurmak için yollar arıyor. Her ülkede farklı olan nüfus artış miktarı gerçekten düşünülen kadar büyük bir sorun mu?

Dünya’daki toplam nüfus arttıkça gereken yiyecek, barınma, giyecek gibi temel ihtiyaçlara duyulacak gereksinim artacak ve Dünya’daki kaynaklar azalacaktır. Fosil yakıtlar gibi yenilenemeyen kaynakların azalması havaya zararlı gazlar açığa çıkarmakla birlikte bu tür kaynakları azaltır. Bunun yanında insanların karbondioksit salgılaması, ürettikleri atıklar ve gereken yiyecek için açılan hayvan çiftliklerinden çıkan metan gazı da havadaki dengeyi bozar ve küresel ısınmaya sebep olur.

Doğaya verdiği zararlar dışında, daha fazla insan olması daha fazla düşünce olması demektir ve farklı düşünceler topluluklar arasında anlaşmazlık, çatışma ve savaşlar yaratabilir. Nüfusun fazla olduğu toplumlarda işsizlik artar, insan başına düşen para azalır ve yaşam standartları bundan dolayı düşer. İnsanların yaşam standartları düştükçe açlık ve fakirlik sorunları artar. Bu nedenle insanlar başka şekillerde para elde etmeye çalışır ve suç oranı artar. Hastalıkların yayılması da kolaylaşacağından ülkenin sağlık sisteminin yeterli olması da zorlaşacaktır.

Nüfus artışının belirli ülkeler için yararlı da olabilir ancak bu durum nadirdir. Az nüfuslu ülkelerde iş gücü artabilir ve insan sayısının fazla olmasından dolayı ihtiyaç duyulan kaynaklar, böylece yeni iş imkanları da oluşabilir. Bu yararlar, zararlarına göre çok az olduğundan nüfus arttıkça refah seviyesinin düştüğünü söyleyebiliriz.

 

Peki nüfus nasıl artar? Nüfus artışının asıl sebebi doğum sayısının ölüm sayısından fazla olmasıdır. Sanayi Devrimi’nden önce çoğu çocuk yetişkin olamadan vefat ettiği için insanlar fazla sayıda çocuk yapıyordu. O zamanlar bu bir sorun değildi çünkü çocuklar kötü yaşam şartları, kirli su ve yiyecek gibi nedenlerden dolayı erken yaşta hastalanıp ölüyordu. Sanayi Devrimi ile gelen seri üretim imkanı ve yaşam şartlarının iyileşmesi ile ölümlerin azalması Avrupa’da bir anda nüfusun artmasına sebep oldu. İnsanlar bir süre sonra ölüm sayısının azaldığını ve çocukların daha uzun süre yaşadığını görünce daha az çocuk yapmaya karar verdi ve bu nüfusu biraz da olsa dengeledi. Dünya üzerindeki her ülke bu aşamalardan geçti veya hala geçmekte.

Bu aşamaların sonunda nüfusun dengelenmesi beklenmektedir. Nüfusu dengelenmeyen ülkelerin nüfusunu daha hızlı son aşamaya taşımak için onlara yardım ederek sağlık sistemlerini geliştirebilir ve yaşam şartlarını iyileştirebiliriz. Bunun yanında insanları eğiterek yüksek nüfus artışının zararlarını onlara öğretebiliriz. Böylece insanlar daha dikkatli olacak ve nüfus artışı azalacaktır.

Sonuç olarak nüfusun sürekli artması birçok zararı bulunan bir durumdur. Küresel ısınmaya, Dünya’daki kaynakların tükenmesine, fakirliğin, işsizliğin ve suç oranının artmasına sebep olur. Sanayi Devrimi’nden beri artmakta olan nüfusun artışını azaltmak için insanları eğitebilir ve fakir ülkelere yardım edebiliriz.

(Visited 172 times, 1 visits today)