Dünya nüfusu Sanayi Devrimi’nden sonra çok fazla arttı. Bu artış Dünya üzerinde küresel ve ulusal birçok soruna yol açtı. Bu sorunlardan en büyüğü ise küresel ısınma. İnsan nüfusu ve kırsal alandan şehirlere doğru göç arttıkça insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için pek çok fabrika kuruldu ve fosil yakıtların kullanımı giderek arttı. Bunun sonucunda karbon salınımı olağanüstü bir derecede arttı ve sera etkisi adı verilen olay ortaya çıktı. Sera etkisi sonucunda Güneş’ten gelen ışınlar Dünya’dan yansıyor fakat atmosferden dışarı çıkamamaktadır. Bu nedenle Dünya’nın ortalama sıcaklığı yükselir.
Nüfus artışının sonucunda şehirleşme artmıştır ve bunun sonucunda işçi sınıfı gibi yeni sınıflar ortaya çıkmıştır. Zengin mahalleleri ve fakir mahalleleri gibi kavramlar ortaya çıkmıştır. Sınıf ayrımı hiç olmadığı kadar yükselmiştir. Zenginlerin refah seviyesi yükselirken işçi sınıfının refah seviyesi giderek düşmüştür. Nüfusu aşırı fazla olan Çin, Hindistan gibi ülkelerde insanların çoğu işçi sınıfına mensup ve refah seviyeleri düşüktür. Bu kadar fazla insana refah sağlamak için devletin görülmemiş bir zenginliğe sahip olması gerekir ki bunu yakalamak da zordur. Ancak nüfus fazlalığının refah seviyesi üzerinde olumsuz etkilerinin yanında olumlu etkileri de vardır. Bunlardan biri işçilerin fazla olması ve bunun sayesinde devletin güçlenmesi ve ülkenin genel refah seviyesi artar.
Nüfus azlığının veya nüfusun azalması ise bünyesinde pek çok olumlu ve olumsuz sonuçlar barındırmakta. Nüfusun az olduğu pek çok ülke nüfusun azlığına rağmen refah seviyesini yüksek tutabiliyor. Bunun sebebi ülkede çok fazla insan bulunmadığı için tüketicinin de fazla olmamasındandır. Tüketici fazla olmadığı için ülkenin kaynakları az sayıda olan insanlara fazla olarak yetmektedir. Bunun olabilmesi ancak ülkedeki işçilerin bu kaynakları sağlayabilmesi ile mümkündür. Nüfus az ise refah seviyesi yüksektir diye bir genelleme yapılamaz. Eğer ülkedeki işçiler bu kaynakları yeterince sağlayamaz ise ülke giderek fakirleşir. Nüfus azlığının refah seviyesi üzerinde doğurduğu olumsuz sonuçlardan biri ise ülkedeki kaynakların az kişi tarafından işlenerek ülkedeki bütün insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek miktarda olmamasıdır. Ülkede her ne kadar fazla kaynak olursa olsun yeterli sayıda insan tarafından işlenmediği sürece insanların ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede olmayacaktır. Bu nedenle hükümet nüfus artışı politikasına başvurabilir.
Özetlemek gerekirse, nüfus azlığının veya nüfus fazlalığının ülkenin refah seviyesi üzerindeki pek çok etkisi vardır. Fakat bu etkiler nüfusun azlığı ya da çokluğuyla tamamen orantılı değildir. Nüfusu fazla olan ülkelerin refah seviyesi yüksektir ya da nüfusu az olan ülkelerin refah seviyesi düşüktür diye bir genelleme yapılamaz. Örnek olarak Çin, refah seviyesi yüksek değildir ama nüfusu en çok olan ülkedir. Ancak Amerika,360 milyonluk nüfusuyla, refah seviyesi en yüksek olan ülkeler arasında yer alıyor. Bu yüzden nüfus miktarının refah düzeyliyle ilgili bir bağlantı kurulamaz.