Soğuk bir kış günü okuldan çıkıyordum. Okulun yanındaki duvarda bir afiş gördüm. Afişte kimin hikayesi en güzel yarışmasının düzenlendiği yazıyordu. Doğruca eve gittim, anneme ve babama yarışmaya katılıp katılamayacağımı sordum. Onlar evet deyince hemen en iyi arkadaşım Öykü’ye gittim. Hikaye yarışmasından ona da bahsettim. Hikayemi yazmaya başladım. Arkadaşım Öykü de hikayeyi yazmamda bana yardımcı oldu.
Yazmayı bitince hikayemi yarışmanın düzenlendiği yere gönderdim. Üç gün sonra da en iyi hikayenin seçileceği konferans salonunda hikayemi salonda bulunan kişilere okudum. Salondaki kişiler beğendikleri hikayeyi yazan kişiye oy verdi. Sonunda yarışmacılar ve ben sahneye çıktık.
Jüri yarışmayı kazanan kişiyi açıkladı. Yarışmayı kazanan kişi bendim. Ödülümü vermek için beni kürsüye davet ettiler. Konuşmamı yapmak için alkışlar eşliğinde kürsüye çıktım. Tam konuşmaya başlayacaktım ki kalabalığın arasında onu gördüm. Gördüğüm kişi Öykü’ydü. Öykü bana hikaye yazmamda yardımcı olmuştu. Onu da sahneye çağırdım. Ödülü birlikte aldık. Böylece dostluğun ve yardımlaşmanın önemini herkese göstermiş olduk.