Dünya barışı insan zihniyeti nedeniyle korunması zor ve mücadeleli olan bir konudur. Çünkü bizler sorun yaratmayı çok iyi bilen bir topluluğuz. Şu anda birçok millet küçük atom bombalarını dar alanlar içerisinde kullanarak dünya barışını koruyabileceklerini düşünmektedir bu sebeple küçük atom bombalarının geliştirilmesini desteklemektedirler. Bu düşüncenin insanlık için ne kadar faydalı olduğu tartışılır bir konudur.
Hâlâ birçok millet sorunlarını savaşarak veya güç gösterisi ile ortadan kaldırabileceklerini düşünüyor. Adolf Hitler’in Almanya’da barışı sağlamak amacıyla elindeki büyük güç ile milyonlarca insanı katletmesiyle fazlasıyla benzerlik göstermektedir, bu görüş. Barış denilen olgu, toplu silahlarla elde edilemez. Silahlarla barışa ulaşmaya çalışmak sadece insanların insanlıklarını kaybedecek kadar zalimleşmelerine sebebiyet verir.
Bir ülke içerisinde pek çok sorun gün yüzüne çıkmış ise bu sorunlara neden olan kişileri yargılamak hiç kötü bir fikir değildir. Lakin, suçlarının olup olmadığı belli olmayan kişileri bir diğer adı ile sivilleri atom bombası gibi bir felaketle yüzleştirmek cahillikten ötürü ortaya çıkmış bir çözüm önerisidir. İsrail yönetiminden bir atıfta bulunmak isterim: İsrail yönetimi Filistin halkını nedensiz bir şekilde toplama kamplarına mahkûm etmiştir. Barış ile ilişkilendirilmiş bu olay, yönetim kararı ile alınarak insanların özgürlük haklarını kısıtlamakla kalmamış barışı sağlamak olan görevlerini kötü bir biçimde kullanmışlardır. Atom bombalarını destekleyen insanlar, dünyada gerçekleşen bu ve benzeri olaylara karşı ne gibi duygular besliyorlardır acaba?
Atom bombalarının insanlığın iyiliği için kullanılamayacağının nedenini, yani bu fikrin son derece canice ve insanlık dışı olduğunu önceki paragraflarda açıkladım. Kullanılmamasını desteklememin bir diğer nedeni ise atom bombalarının dünya üzerine sebep olduğu nice olumsuz etkileridir. Atom bombalarından yayılan yüksek ısı ve bir hayli yüksek radyasyon seviyesi nedeniyle, atıldığı konuma göre 1,5 km çaplı bir alanı 10 saniye bile sürmeden yok edebilmektedir. Atılmasının ardından doğaya salınan radyasyon nedeniyle, birçok canlı yaşamını yitirir ve doğa kendisini yenileyemeyeceği zararlara uğrar. Bizim korumamıza verilmiş bu dünyayı barış adı altında harabe haline getirmek bize sağladığı artılardan çok bize zarara mâl olur.
“Düzen ve barışı sağlamak için küçük atom bombalarının kullanılması gereklidir.” cümlesindeki “küçük” kelimesi ister istemez insanların dikkatini çekiyor. İnsanların akıllarında “Küçük olduğuna göre, zararsızdır.” gibi bir düşüncenin doğmasına neden oluyor. “Küçük “sıfatı, zararsız demek değildir, hiçbir bahane atom bombalarının vahşice bir çözüm olduğunu değiştirme gücüne sahip değildir.
Bir başka kötü durum ise insan ismi altında yorumlanan canlıların sözde dünya barışını korumak için egemenliklerini ve yaptıkları kötülük silsilelerini meşrulaştırmak istemeleridir. Ne yazık ki kötülük insanlara nasıl sunulduğuna bağlı olarak çok kolay bir şekilde çarpıtılabilmektedir, insanlar bir makaleyi okurken veya herhangi bir kayıdı dinlerken yazan veya söylenilen şeylere daha çok dikkat etmelidir. Atom bombaları küçük büyük demeden barışı sağlamak için kullanılamaz. Sevginin gücü, güce olan sevgiyi yendiğinde, dünya barışı tanıyacaktır.