Mustafa Kemal Paşa ile Heyet-i Temsiliye üyeleri 27 Aralık 1919’da Ankara’ya ulaştı.
O gün oradaydım. Ankara’da büyük bir hareketlilik vardı. Ben de onu büyük bir merakla karşılamaya gidenlerdendim. Ama daha on yaşındaydım ve kalabalıklar arasında kaybolmamak için sıkı sıkıya babamın elini tutuyordum.
O sabah, Mustafa Kemal Paşa’nın geleceği haberi ulaşmıştı. Bütün Ankara halkı davullar ve zurnalarla onu karşılamaya gitmişti. Köylerden birçok atlı ve kağnı arabalarıyla binlerce halk Ankara’ya gelmiş, ‘öğleye doğru geliyor’ diye bağırıyorlardı.
Allahım! Ne büyük bir kalabalık!
Ankara’nın ileri gelenleri Mustafa Kemal Paşa’yı karşıladılar. Onların arkasında esnaf, öğrenciler, seymen alayının bir kısmı, Jandarma ve yirmi kadar polis de vardı.
Halkın bir kısmı Namazgah tepesine ve diğer kısım Yenişehir’in bulunduğu yerlere ve istasyon yoluna sıralanmışlardı. Şimdi bizim önümüzden geçiyorlardı.
27 Aralık 1919… Gördüm Atatürk’ü, oradaydı. Derin maviliklerde halkı selamlıyor.
Paşa otomobilden inerek herkesin hatırını soruyor ve ellerini sıkıyordu. Daha ileride yedi yüz kadar zeybek kıyafetinde, ellerinde palalarla dizilmiş seymenler onu karşıladı. Paşa onlara ‘merhaba’ diye selam verdi, onlar da ‘sağ ol’ diye cevap verdiler. Ve aralarında şöyle bir konuşma geçti:
Mustafa Kemal Paşa – “Arkadaşlar, buraya niçin geldiniz?”
Gençler – “Millet yolunda kanımızı akıtmaya geldik.”
Mustafa Kemal Paşa – “Bu fikirde sabit misiniz?”
Gençler – “And olsun.”
Mustafa Kemal Paşa – “Var olunuz.”
Bu sırada toplanmış herkes de ‘yaşa’ sesleriyle, alkışlarıyla ortalığı çınlatıyordu. Nihayet istasyon yoluna dönüldü. İstasyon meydanında jandarma ve polisler dizilmişlerdi. Mustafa Kemal onları da selamladı. Biraz sonra da kız ve erkek öğrenciler arasından geçerek yürümeye devam etti ve bütün Ankaralılar Mustafa Kemal’le birlikte ilk meclis binamız olacak yerin önüne geldik.
KAYNAKÇA
Koray ÖZALP- M. Bülent VARLIK, Anadolu Hükümeti Ankara’sı- Koray Özalp Koleksiyonu, Çankaya Belediyesi Yayınları, Ankara 2019, s. 37-40.