Zeka, çalışmayan kişinin arkasına saklandığı bir bahanedir sadece. Demir işlemediği sürece paslanır. Zekâ da kullanılmadığı takdirde ne işe yarar ki?
IQ seviyesi birbirinden çok farklı olan iki insanın aynı noktaya gelmesi belki de çoğumuza imkânsız geliyor olabilir. Fakat aslında gerçek şudur ki zekâ, sadece hedefe varma süremizi biraz daha kısaltan etmendir, bizi yattığımız yerde amacımıza götüren değil. Çalışmak, çaba göstermek demek hata yapmak demektir. Hiçbir başarılı insan bulamazsınız ki hata yapmadan şu anki konumuna gelebilmiş olsun. Herkesin imrenerek hayatını okuduğu, icatlarını kullandığı Thomas Edison, şu anda evlerimizdeki ampulü tam 999 deneme sonunda yani 999 tane hata yaparak buldu. Ona sorulan 999 kez hata yapmanıza rağmen bininci deneyi yapacak gücü nereden buldunuz, sorusuna da yanıtı ‘’Ampulün icadı bin aşamalı bir süreçti.’’ oldu. Peki Einstein 160 IQ seviyesine rağmen bu kadar çaba göstermeseydi biz şu anda elektriği bu şekilde kullanıyor olabilir miydik?
Zekâ sadece akademik başarıyla ölçülmemelidir. Sosyal zekaya sahip olmak da akademik zekaya sahip olmak kadar önemlidir. Konuşmada akıcılık, konuşma yeteneği, kendini ve başkalarını tanıma kapasitesi, nesne veya sesleri bilme kapasitesi sosyal zekanın getirilerindendir. Zekâ ya da IQ doğuştan gelir. Fakat sosyal zekâ büyük oranda öğrenilerek, üstünde çalışılarak geliştirilir. Sosyal zekaya sahip olmadan akademik zekanın pek bir işlevinin olamayacağını öngördüğümüzde Aziz Sancar’ın ‘’Bizi birbirimizden ayıran emektir.’’ sözü ispatlanmış oluyor.
Bir insan uzmanlaşmak istediği herhangi bir konu üzerinde eğer bir yıl boyunca her gün en az 10 dakika çalışırsa o yılın sonunda hedefine ulaşır. Bunun zekilikle bir ilgisi yoktur. Çünkü düzenli ve verimli çalışmak başarıyı elbet bir gün size getirecektir ve bu olgu birçok deneyle de kanıtlanmıştır.
Çalışmadan sadece zekaya güvenmek, hareket etmeden bisiklet sürüp bir de dengede kalmayı beklemeye benzer. Çünkü bisikletin nasıl sürüldüğünü bilmek sizi yola devam ettirecek şey değildir. Bisikleti sürmek, bunun için çaba göstermek, sizi hedefinize ulaştırır. Varmak istediğiniz yere kadarki olan yolda karşınıza çıkacak zorluklar da sizin öğrenmenizi ve gelişmenizi sağlayan şeylerdir. İşte tam da bu yüzden sadece bisiklet sürmeyi bilmek, zeki olmak, sizin yolda edindiğiniz tecrübeleri size sağlayamaz.
Söylediklerimizi özetleyecek olursak, Albert Einstein’ın da dediği gibi ‘’Azim paha biçilmezdir; çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum.’’