- Çalışmak ve zeka, ikisi de birbirinden çok farklı kavramlardır. Bir çoğumuz zeki olmayı daha ayrıcalıklı görecektir fakat hiçbir başarı çalışmadan elde edilemez. İnsan istediği kadar zeki olabilir; bir hayal, bir hedef uğruna çaba sarf etmeden bir yere varması mümkün değildir. Eğer mümkün olsaydı, sizce de bu yaşamı oldukça adaletsiz kılmaz mıydı?
Hayaller ve yaptıklarımız, bu iki kavram da zeki ve çalışkan kavramı gibidir. Bir insan hayal etmelidir, hayal etmek her şeyin başlangıcıdır, hayaller bizi geleceğe bağlar. Lakin, sadece hayal etmek yetmez, önemli olan bu hayalleri gerçekleştirebilmektir. Bunun için de çalışmamız gerekir. Aslında size bu hayaller ve gayret ile ilgili düşüncelerimi bir örnekle açıklayabilirim. Mesela bir ekmek yaptığımızı düşünelim. Elinde her malzeme olabilir, malzemeleri rahatça elde edebilirsin ama bu senin ekmek yapabileceğin anlamına gelmez. Eğer ekmek yapmak istiyorsan elindeki malzemeleri birleştirebilmelisin, aksi takdirde ekmek ekmek olmaz. Yani malzemeleri ne kadar hızlı elde ettiğin değildir olay, önemli olan; o malzemeleri birleştirecek kabiliyete sahip olup olmadığındır.
Aziz Sancar’dan tutun Einstein’a, Einstein’dan tutun Hawking’ine kadar birçok bilim insanı buralara kadar zeki oldukları için gelmemişlerdir. Hepsinin bir hedefi, amacı vardır. Ne kadar zeki olurlarsa olsunlar hepsinin hayatının temelimde azim ve çalışmak vardır. Çok sevdiğim bilim adamlarından biri olan Stephen Hawking hakkında ufak bir bilgi vermek istiyorum. Stephen Hawking yirmi bir yaşındayken ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastalığına yakalanmıştır. Bu hastalığın sonucunda ise vücudundaki bütün eklemler felç geçirmiştir, doktorlar buna karşın maksimum bir ila üç yıl arasında yaşamın sonlanacağını söylemişlerdir ancak Stephen Hawking pes etmemiştir ve tam yetmiş altı yaşındayken hayata veda etmiştir. Stephen Hawking doğumundan bugüne kadar olan sürede insanlığa, bilime sayısız katkıda bulunmuştur. Eğer aklınızda engelli olmasına rağmen insanlığa ve bilime nasıl bu kadar katkıda bulunduğu ile ilgili sorular varsa size kısaca cevap verebilirim. Az önce dediğimiz gibi hiçbir eklemini hareket ettiremiyordu ancak bunu gitmiş olduğu üniversitede yakın olduğu arkadaşları tarafından yapılan tabletli sandalye sayesinde yüz ve göz mimikleriyle düşüncelerini kelimeye döken bir sistem sayesinde konuşmayı başarmıştır. Sizce bunu çaba sarf etmeyen, hayalleri olmayan bir insan başarabilir miydi?
Siz bugüne kadar hiç zeki olduğu halde çalışmayıp aynı zamanda başarılı bir insan duydunuz mu? Hayır duymadınız, çünkü yok ve asla olamaz. Her insanın istediği şeye ulaşması için çaba göstermesi gerekir. Bu hep böyleydi ve hep böyle kalacak. Asla çalışmayan ve emek göstermeyen kimse başarılı olamayacak. Aziz Sancar’ın da dediği gibi “Çoğu insan zekaya inanır. Ben inanmıyorum. Bizi birbirimizden ayıran emektir. Ben çalışmaya inanıyorum.” Bu yüzden hiçbirimizin gayesi tembellik olmamalıdır. Hepimizin gayesi hayatta iyi bir yere gelmek ve istediği şeyler için çalışmak olmalıdır.