Başarılı olabilmek için bir insanın sadece çalışması veya sadece zeki olması yeterli değildir. Bir insanın başarılı olabilmesi için hem zekanın hem de çalışmanın önemi çok büyüktür. Zekâ olmadan ne kadar çabalanırsa çabalansın ortaya konulan emeğin karşılığı alınamaya bilinir. boşa pedal çevirmiş olunur. Aynı şekilde ortada bir emek bir çaba olmadan, zekaya şekil vermeden, kendini geliştirmeden bir yere varılmaz. Fakat bu iki durum kıyaslandığında çalışmanın, ortaya konulan emeğin öneminin daha fazla olduğu görülebilir. Çünkü bir insan ne kadar zeki olursa olsun işlenmeyen, kullanılmayan, tazelenmeyen ve bir emek, amaç uğrunda kullanılmayan bir zekâ bir işi başarmak için yeterli olmayacaktır.
Etrafımızda çok zeki olan insanlar vardır ama bazıları çok zeki olup da zekâlarını olumlu şeyler için kullanmayabilirler. Tolstoy’un da dediği gibi ‘Çalışmak, hayatın en önemli şartıdır. İnsanlık, mutluluğu ancak bununla ulaşabilecektir.’ Kişinin başarılı olması öncelikle bir hedefinin olmasına, ardından da bu hedef uğrunda doğru strateji ile çalışmasına, doğru zamanda doğru adımlar atmasına, koyduğu emeğe ve çabaya bağlıdır. Hedefini belirleyen, mevcut durumların analizini çok iyi yapan ve bu doğrultuda mücadele vererek çalışan, çaba sarf eden kişiler mutlaka amaçlarına, hedeflerine ulaşırlar. Ama kişi ne kadar zeki olsa bile hiç çalışmadan, çaba sarf ermeden sadece zekâsına güvenerek bir işi halletmeye çalışsa bile bu işi istese de en iyi şekilde yapamayacaktır. Çünkü başarı her zaman bir emek, bir efor, bir çaba ister. Buna günlük hayattan örnek verecek olursak; çalışıp, emek sarf ederek işinde ustalaşan insanların hayatının düzen içerisinde oluğunu bunun da insanı olumlu etkilediğini gözlemleyebiliriz. Fakat zekasına güvenip çalışmayan, çaba sarf etmeyen bir insan ne kadar zeki olursa olsun işinde bir ilerleme kaydedemeyecektir hatta ve hatta rütbesi düşebilir, işinden olabilir, işsiz kalabilir. Bu da o kişinin hayatında başarısız olmasına yol açar. Bu kişinin hayatında mutsuz olması ve etrafındakileri de mutsuz etmesi demektir. Çabasız bir zekâ kişiye hayatında çok da fazla fayda sağlamayacaktır.
İşin insana sağladığı kazanımları doğru değerlendirmek, doğru zamanda doğru stratejiler kullanmak işte başarılı olmak için önemli bir ilk adımdır. Bu yeteneğe sahip olmak için de ortaya büyük bir çaba ve zekanın doğru değerlendirilmesi gerekmektedir. Emeğin ve çalışmanın olmadığı yerde başarı da olmaz. Bu yüzden herkes hedeflerini belirlemeli ve bu doğrultuda çok çalışarak, çok çaba sarf ederek, ortaya emeğini koyarak zekasını boşa harcamayarak, onu en iyi şekilde değerlendirmelidir. Hem zeki olup hem de çok çalışan kişiler bu dünyada büyük başarılara imza atmış olan kişilerdir. Ve bu insanlar bulundukları konumlarıyla hayatlarını en iyi şekilde yaşamaktadırlar. Aziz Sancar’ın da dediği gibi “Çoğu insan zekâya inanır. Ben inanmıyorum. Bizi birbirimizden ayıran emektir. Ben çalışmaya inanıyorum.”