Y+Z=X Başarının Kısa Formülü

Başarıya ulaşmak için en bilindik iki temel unsur vardır bunlar: Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü anlamına gelen çalışma ve insanın düşünme, akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, kavrama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tümü anlamına gelen zekâdır. Bu iki kelime de başarılı bir insanda bulunması gereken en temel özelliklerdendir. Peki, bu iki terimden hangisi gerçek manada başarıya ulaşılmasında diğerine göre daha fazla rol oynamaktadır?

Zekânın başarıya göz ardı edilemeyecek etkileri herkes tarafından kabul edilmektedir fakat unutulmamalıdır ki zekâ çalışmayla süslenmezse hiçbir anlamı kalmaz. Aksine kişinin zekâsı çalışılmazsa zamanla körelir ve çorak bir tarla haline gelir. Toplum içerisinde zekâ ve çalışmanın başarıya etkisine dair en bilindik yanılgılardan birisi kişide kapasite olmazsa ne kadar çalışılırsa çalışılsın zekâsız belli bir yerden sonrası kat edinilemez düşüncesidir. Bu söz bir yere kadar doğrudur; fakat ‘’Dehanın 10’da biri yetenek geriye kalanı ise çalışmaktır’’ diyen Einstein bu sözü zekâ ile çalışmanın kıyasının yapılabilmesi açısından çok kıymetlidir. Çünkü bu sözle bize zekânın çalışmadan hiçbir işe yaramayacağını ifade etmektedir. Yine Türk aydınlarından olan Necip Fazıl Kısakürek ‘’Devler gibi eserler bırakmak için karıncalar gibi çalışmak gerek’’ diyerek başarının niteliktense niceliğe yani kişinin kabiliyetlerine değil kişinin azim ve çalışmasına, hırsına bağlı olduğunu vurgulamaktadır. Üstelik başarılı şahsiyetler çalışma ile gelen başarın sadece akademik olmadığını, devlet kurarken ya da Fatih gibi çağ açıp kapatan fetihler bile yaparken zekânın çalışma ve azmin gerisinde olduğunu sözleri ve davranışlarıyla vurgulamaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Hiçbir şeye ihtiyacınız yok, yalnız bir şeye ihtiyacınız vardır; çalışkan olmak!’’ sözü ile başarının anahtarı Mustafa Kemal tarafından işaret edilmektedir. Günde 12 saat ders çalıştığını söyleyen Nobel bilim ödüllü sahibi Profesör Doktor Aziz Sancar “Çoğu insan zekâya inanır, ben inanmıyorum. Bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum” diyerek kendi başarısının sırrının çalışmasına bağlı olduğunu ifade etmiş.

Gerçek manada başarıya ulaşmış bilim insanı, düşünür, yazar ve başkanların hayatları incelendiğinde zaten bu kişilerin başarılarının arkasındaki sırrın çalışmak olduğu görülmez mi? Bizim başarılı olarak tabir ettiğimiz insanların başarıya ulaşmak için deli gibi çalıştığı asla unutulmamalıdır. Örneğin Einstein İzafiyet Teorisi’ni bulmadan önce günlerce gecelerce çalışmış, uykunun rahatlığını çalışmakla elde etmemiş midir? Necip Fazıl Kısakürek roman ve şiirlerini yazarken defalarca beğenmediği yazılarının kâğıtlarını buruşturup defalarca daha güzelini yazmaya çalışmamış mıdır? Aziz Sancar günde 12 saat çalıştığını ifade ediyorken başarılarını sadece zekâya bağlamak Aziz Sancar’ın emeklerini küçümsemek değil midir? Kısacası başarının anahtarı çalışmaktır. Usanmadan, bıkmadan çalışan ve çalışmasının karşılığını alan bireylerin yetişmesi ve yetiştirilmesi ümidiyle…

(Visited 93 times, 1 visits today)