Benim süper gücüm zamanda yolculuk yapabilmek. Bu gücüm sayesinde birçok tarihi olaya şahit olmuştum. Kimi zaman dinozorlar çağına gidip prododakdileri seyrediyorum, kimi zaman Osmanlı İmparatorluğu zamanına gidip Fatih Sultan Mehmet’le sohbet edip İstanbul’u nasıl fethettiğini konuşuyorum.
Bir gün tarihte çok önemli bir güne gitmiştim. Milli Mücadele bitmiş, Ankara başkent olmuş, Atatürk Çankaya’daki Pembe Köşk’ünde dinleniyordu. Yanına oturup Kurtuluş Savaşı’nı konuştuk. Canım Atam neler yaşamıştı. Beni silah arkadaşlarıyla tanıştırdı. Köşkte yürüdük, beraber yemek yedik ve salıncaklarda sallandık. Bana çok önemli tavsiyelerde bulundu. Ben de onun söylediklerine uyup çok iyi bir Türk genci olacağıma söz verdim.
Tekrar zamanıma geri dönmüştüm ve çok yorulmuştum. Aklımda ve kulaklarımda hep Atamın söyledikleri vardı. Artık daha fazla yolculuk yapmak istemiyordum. Bu gücü birisine vermek zorundaydım çünkü bitkin düşmüştüm. Bir yarışma düzenleyip bu sihirli gücümü birine devredecektim. Yarışma 2 saat sürdü ve çok zorlayıcı oldu. Çünkü bu hem çok zor hem de çok önemli bir güçtü. Yarışmayı hak eden kazandı. Artık yeni bir zaman bükücü vardı.