Ben her konuda, her işte başarının sebebini yeterince emek ve gayret göstermekten geçtiğine inanıyorum. Voleybol takımına katılmak istiyordum ama 3 ay geç kalmıştım, okul takımı kurulmuş ve yoğun bir şekilde çalışmışlardı. Takıma kabul edilmemin tek şartı gayret gösterip arkadaşlarımın seviyesine ulaşmaktı. Seviyesine ulaşmadığım sürece okul takımından ayrılmak zorunda kalacaktım ama kafaya takmıştım bir kere. Okul takımında olup o formayı giyecektim. İlk önce videolar izledim sonra biriktirdiğim paralarla kendime voleybol topu aldım. Bazı zamanlarda evde tek başıma çalıştım, bazı zamanlar da annemle voleybol sahasında birlikte çalıştım. Bütün boş zamanlarımı sadece okul takımına seçilmek için voleybola ayırdım. Çok yorulsam da hedefime odaklanmıştım. Voleybol topu ile yatıyor, voleybol topu ile kalkıyordum. Okulda teneffüste bile dinlenmek yerine parmak pas, manşet ve servis çalışıyordum. Artık bana verilen sürenin sonuna gelmiştim. Ya okul takımına kabul edilecek, istediğim üç numaralı formaya kavuşacak ya da okul takımında olmayacaktım. Çok heyecanlı ve aynı zamanda tedirgindim. Antrenman sonrasını heyecanla bekliyordum ama inanmıştım ne kadar kendime güvensem de kafamda kötü düşünceler vardı. Hoca düdüğünü çalarak antrenmanı sonlandırdı. İşte o an ya emeklerin karşılığını bulacaktı ya da hayallerim son bulacaktı. İlk yedi kişiyi seçti sonra bana kaç numaralı forma istediğimi sordu ve “Ela bu senin emeklerinin ve gayretinin sonucudur.” dedi. O günden sonra emek sarf etmeden başarıya ulaşamayacağımı bir kez daha anladım.
ZEKA MI, EMEK Mİ?
(Visited 108 times, 1 visits today)