ZAMAN MAKİNESİ

Uyandığımda her yer simsiyahtı. Kalktım ve ilerlemeye başladım. O sırada beyaz bir ışık gördüm. Gözlerimi kamaştırıyordu.

Işığa doğru ilerlemeye başladım. Vardığımda değişik bir odada buldum kendimi. Sadece bir pencere ve bir sürü tuş vardı. Tuşları teker teker incelemeye başladım. Hepsinde farklı şeyler yazıyordu. Nerede olduğum hakkında kafa yormaya başladım ama bu işe yaramadı. Anlık hafızamı kaybetmiş olabilirdim. Korkuyordum ayrıca korktuğum kadar da üşüyordum. Pencereye doğru ilerlemeye başladım. Pencerede garip şeyler görüyordum. Bir tarafa baktığımda icat yapan biri, başka bir yere baktığımda ise mağarada ateş yakmaya çalışan birini gördüm. Gözlerime inanamadım. Hayal gördüğümü sandım. Tuşların oraya gittim. “Durdur” diye bir tuş gördüm. Tuşa bastım ve beş saniye içinde bulunduğum yer durdu. Kapılar açıldı. İndim ve bulunduğum yeri incelemeye başladım.

Aslında ben büyük, siyah bir aracın içindeymişim. Gördüklerim aslında gerçekmiş. O sırada anladım ki benim bulunduğum yer bir zaman makinesiymiş.

(Visited 26 times, 1 visits today)