Yine o sıkıcı günlerden biriydi. Bakmayın sıkıcı dediğime sonradan çok da güzel olmuştu ama nereden bileyim böyle bir maceranın içine düşeceğimizi. Neyse daha fazla meraklanmadan siz, ben konuya geçeyim.
Günler bir türlü geçmiyordu derken çok garip bir şey oldu arkadaşım sanki Taş Devri’nden gelmiş gibi bir şeyler anlatıyordu. Yok dinozorları görmüş, kim inanır buna? Yıllar önce yok oldu bu varlıklar. Artık onların izleri bile yoktur. Kalmış kalmış olsun bir kemik veya bir fosil olsun ama canlı kanlı bir dinozor gören de hiç görmedim. Eğer görseydim ne de güzel olurdu ona birçok soru sorardım, aklını başından alırdım. Sonuçta çok yaşlı olmalı değil mi?
Dinozorları gören birisi bir çocuk olamaz ama arkadaşım hala nasıl görmüş ben onu anlamadım, anlamayacağımı düşünüyorum da. Nasıl olur böyle bir şey diye düşünmeden duramaz insan. Yoksa arkadaşım bir büyük olup geri mi küçülmüştü?