Günümüz toplumunda toplumsal cinsiyet rollerinin eşitsizliğe yol açtığını düşünüyorum. Günlük hayatımızda yaşadığımız en basit olaylar bile bir cinsiyet ayrımından geçiyor. Yaptığımız işler verdiğimiz kararlar… Toplumsal cinsiyet eşitliği diye bir kavram vardır. Bunun tanımı erkeğin veya kadının topluma hiçbir ayrım olmadan ve eşit olarak katılmalarıdır. Fakat günümüzde bu kavram pek dikkate alınmıyor ve cinsiyetler belirli roller alıyor. Bazı insanlar bu uygulamayı doğru buluyor ve bunun düzeni koruduğunu düşünüyor. Ben bu düşünceye katılmıyorum ve kesinlikle desteklemiyorum. Aslında en basit işler bile artık belirli bir cinsiyete göre yapılıyor. Mesela evde ütü, temizlik , bulaşık yıkama vb. ev işlerinin kadının yapması beklenir. Bir erkeğin yapması insanları şaşırtır. Veya eğer kadın bir şoför görürseniz şaşırırsınız, neden? Çünkü toplum şoförlüğün erkeklere uygun bir meslek olduğu düşünülüyor bu yüzden genellikle çoğu şoför erkek oluyor. Aslında böyle bir kural yok. Herkes ne isterse o olmakta, neyi isterse onu yapmakta özgür olmalı. Cinsiyet eşitsizliği çok eski zamanlardan beri olan bir sorundur aslında. Eskiden kızlar okula gitmezdi, sadece erkekler giderdi ve kızlar eğitim göremezdi.Başka bir örnekten gidersek babaya evin direği veya ailenin reisi derler. Halbuki bir aileyi bir arada tutmak hem annenin hem babanın görevidir. Veya ‘’kız gibi ağlama’’ diye bir kavram vardır. Aslında fark etmeden her rolde bir ayrım yapıyoruz. Erkekleri de aynı zamanda sert olmaya zorluyor toplumumuz. ‘Erkek adam ağlamaz’’ gibi sözlerle yaşanıyor bu ayrımcılık. İnsanlar artık bunu normalleştirmeye başladı ve bu doğru bir şey değil. Bence herkes ne istiyorsa onu yapabilmeli. Ve kimsenin buna karşı söyleyecek bir sözü olmamalı çünkü insan özgür bir varlıktır. Bazı duygular da cinsiyetlere ayrılıyor. Erkeklerin özellikleri ”sert, katı’’olmaları beklenirken, kadınların daha ‘’hassas, anlayışlı, duygusal’’ olmaları beklenir. Bu roller kadın ve erkek arasında bir eşitsizliğe yol açmaktadır. Sonuç olarak toplumsal cinsiyet rolleri düzeni sağlamaz çünkü belirli bir düzen olması için cinsiyetlerin ayrı rollere veya özelliklere ayrılmasına gerek yoktur. Huzur ve barış içinde olan bir toplumda düzensizlik yoktur zaten. Yani düzen cinsiyetleri ayırarak gerçekleşen bir olay değildir ve insanların böyle bir düşünceye kapılması da yanlıştır. Bu sorunu çözmek için de topluma bilgiler vermek ve onları cinsiyet ayrımı hakkında aydınlatmak da önemli bir yer alıyor. Bu şekilde insanlar sorunu farkına varır bu eşitsizlik de gittikçe azalır ve bir süre sonra toplumda eşitsizlik diye bir kavram kalmaz. Böylece her insan aralarında bir fark olmadan muamele görebilir.