Gündelik yaşamlarımız, zamanın geniş ve olağan akışında her gün tekrarlanan ve her gün gerçekleşen rutinlerden oluşmaktadır.Bu rutinler,bizlerle özdeşleşmiştir ve bizlerin birer kimlikleri haline gelmiştir.Rutinler,kimi zaman bizlere önemli özellikler katmış ve bizi önemli yerlere,mevkilere çıkarmış;kimi zaman ise bizleri hızlı ve topluma bağlı yaşamaya zorlayan bir sisteme sokmuştur.Bugün sizlerle birlikte bizi hem pozitif hem de negatif bir şekilde etkileyen bir gündelik hayat durumu olan alışkanlıklarımızın üzerinde duracağız.
Alışkanlık,bahsettiğimiz üzere gün içerisinde istemsiz ya da istemli olarak yaptığımız çeşitli davranışlardan oluşmaktadır.Bu davranışların kökeni ise,ruh halimize ve psikolojimize bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.Ayrıca,davranışlarımızın %50’sini alışkanlıklarımız oluşturur.Alışkanlıklar basit bir şekilde olabileceği gibi kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir.Kahvaltıda her zaman çay içmekten,sandalyede otururken ki duruşunuza kadar birçok davranış alışkanlık olarak kabul edilebilir.
Alışkanlıklar,genel olarak iyi kabul edilir ancak kötü olan alışkanlıklarda vardır ve bu alışkanlıkların ileri boyutlarına bağımlılık denmektedir.Bağımlılık; bir maddenin ruhsal, fiziksel ya da sosyal sorunlara yol açmasına rağmen, alımına devam edilmesi, bırakma isteğine karşılık bırakılamaması ve maddeyi alma isteğinin durdurulamamasıdır. Kötü alışkanlıkların en basitleri uykusuz kalmak ve sağlıksız beslenmek vb. davranışlardır.Bağımlılık ise, genellikle sigara,alkol ve uyuşturucu ile anlatılmaktadır ve bunların dışında kumar oynamak,teknolojiyle gereğinden fazla vakit geçirmek vb.davranışlarda bağımlılık olarak nitelendirilmektedir.
İnsanların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen günlük etkinliklerini ve düşüncelerini zorlaştıran, kısıtlayan bir diğer problem ise takıntıdır.Takıntılarda basit ve komplekstir olarak sınıflandırılabilir ve kişiden kişiye değişiklik gösteren takıntılar bulunmaktadır.Takıntılarda,psikolojik ve davranışlar sorunlar sonucu oluşmaktadır.
Warren Buffett, alışkanlıklarla ilgili olarak:’Alışkanlıkların zincirleri önce hiç duyulmayacak kadar hafif sonra kırılmayacak kadar güçlü olur.’demiştir.Burada alışkanlıklar zincirlere benzetilmiştir çünkü zincir bir insanları bir şeye bağladığı gibi alışkanlıklar da insanları bağlar.İlk önce “hiç duyulmayacak kadar hafif” ifadesi ise slında alışkanlıkların fark etmeden başladığını anlatır ve son olarak,Kırılmayacak kadar güçlü olur ifadesi de kırılması zor yani aslında bırakması zor anlamına gelmektedir.
Sonuç olarak,hepimiz farklı alışkanlıklara sahibiz ve bu alışkanlıklar bizleri özel yapmakta,bizlerin kimliği olmaktadır.Bu alışkanlıkları iyiye ya da kötüye kullanmak bireylerin elindedir.Alışkanlık,bağımlılık,takıntı ise aynı şeyler değildir.