Vize; Düzeni mi Korur, Hakları mı Kısıtlar?

Son zamanlarda özellikle Afganistan’dan ve Suriye’den olmak üzere ülkemize birçok insanın çok rahat bir şekilde giriş yapması, “Vize olmalı mı yoksa kaldırılmalı mı?” sorusunu gündeme getirmiştir. Bu konuda kendi fikirlerimden ve görüşlerimden bahsedeceğim.

Her ülkenin tarihinden gelen kültürel özellikleri ve halkının genel bir yaşam tarzı vardır. Bu kültürel değerleri ve yaşam tarzını korumak istemesi son derece doğaldır. Bu amaçla devletlerin, ülkelerine gelmek isteyen yabancıların kendi değerlerine karşı bir tehdit oluşturmaması için bir takım kriterlere göre eleme yapması gerekir. Bu uygunluğun belirlenmesi işlemine vize denir. Vize birkaç çeşitte olabilir. Turist vizesi, oturma vizesi, çalışma vizesi gibi. Kısa süre için verilen turist vizesi daha esnek kriterlere göre kolay verilen bir vize türüyken, topluma uyumun daha ön planda olduğu oturma veya çalışma vizesi için daha katı ve zorlu kıstaslar öne sürülebilir.

Benim görüşüme göre vize olmalıdır ve gereklidir. Çünkü vize bir ülkeye girebilmek için uygun olup olmadığına karar verir. Kişinin vize alamaması belirlenen kıstaslara uymadığı anlamına gelir. Böylece ülkeler başka ülkelerden sadece kendi şartlarına uygun insanların gelmesini sağlarlar. Bu sayede, bu insanlar toplum için bir sorun haline gelmeden uyum sağlayabilir ve toplumsal yaşama katılabilirler. Dolayısıyla yabancıların ekonomik ve kültürel uyum sorunlarının önüne geçilmiş olur ve devlet kendi vatandaşlarının sorunlarına odaklanabilir.

Eğer bir devlet ülkesine giriş yapan insanlar için bir şartlandırma koyamaz ise kültürüne ve yaşam tarzına yabancı insanlar giriş yapabilir. Bu uyumsuzluk, yabancıların gettolaşmasına ve kültürel bir çatışmaya neden olur. Bu da ülkenin toplumsal yaşantısının kötü etkilenmesine, kendi kültürlerinin zarar görmesine ve kamu düzeninin bozulmasına yol açabilir. Örneğin, Türkiye’ye kaçak olarak giren Afgan vatandaşları, bizim kültür ve yaşam tarzımıza uygun olmayan kendi inanç ve adetlerini hayata geçirmeye çalıştıklarında kültürel bir çatışma ortaya çıkıyor. Bu çatışma toplumsal bir gerginliğe neden oluyor.

Ayrıca, vize olmazsa ülkeye çok fazla fakir ve eğitimsiz insanlar giriş yapabilir bu da o ülkenin ekonomisine ve halkına çok ciddi zarar verir. Örneğin, normalde ülkemize vize almadan gelemeyen Suriye vatandaşları iç savaştan kaçan mülteciler olarak vizesiz giriş yapıyor. Bu insanları sınır bölgelerinde mülteci kamplarında geçici olarak konuk etmek yerine kontrolsüz bir şekilde ülkeye aldığınızda, hayatta kalma endişesi ile çok ucuza çalışıyorlar. Bu da asıl Türkiye vatandaşlarının işsiz kalmasına ve dolayısıyla ekonominin de zarar görmesine sebep oluyor. Sonuç olarak insanlar Suriye’den gelen mültecilere ve Afganlara karşı kötü duygular besliyor, başlarına gelen kötü olaylarda haklı veya haksız hemen yabancıları sorumlu tutuyorlar. Böylece yabancılar ve Türk vatandaşları arasında bir birlerine karşı ön yargı gelişiyor ve giderek artan bir kutuplaşma ortaya çıkıyor. Dolayısıyla toplumsal huzurun zarar görmesi kaçınılmaz oluyor.

Bazı insanlar ise vizenin kaldırılmasını savunuyor. Herkesin her yeri gezebilme hakkı olduğunu düşünüyorlar. Ama bizim gezme hakkımız olduğu kadar devletlerin ve halkların da ülkelerine uygun gördükleri, kendi düzenlerini bozmayacak insanları alma hakları olduğunu da unutmamamız gerekiyor. Herkesin istediği yere özgürce gidebilmesi kargaşaya yol açar ve devletlerin de bunu engelleme ve vatandaşlarını bu kargaşadan koruma hakkı vardır. Her devlet, öncelikle kendi halkının refah ve güvenliğini düşünmek ile yükümlüdür. Bu amaçla ülkelerine kabul edecekleri insanları, kendi kültürlerine uyum sağlayabilecek ve ülke ekonomisine katkı yapabilecek kişilerden seçmeleri de son derece doğaldır.

Sonuç olarak ben vizenin gerekli ve önemli bir şey olduğunu düşünüyor ve vizenin kaldırılmasını desteklemiyorum. Gezi amaçlı verilen turist vizesinin, kültürler arası etkileşim ve insanların birbirini tanıması ve anlaması adına esnek tutulması beklenebilir. Ancak bunun suiistimal edilmesini önlemek, oturma ve çalışma vizeleri ile toplumsal huzurun korunmasını sağlamak da bir devletin görevidir. Dediğim gibi vize bir ülkenin düzeni korur ve ülkelerin de buna hakkı vardır.

(Visited 54 times, 1 visits today)